Gazze, iki yıldır dünyanın gözleri önünde topyekûn bir yıkıma mahkûm ediliyor. Çocuklar açlıkla sınanıyor, kadınlar ve yaşlılar susuz bırakılıyor, evler ve hastaneler bombaların gölgesinde yerle bir ediliyor. Bu tablo yalnızca bir işgalin değil, sistemli bir insanlık suçunun fotoğrafıdır. İsrail’in uyguladığı abluka ve saldırılar artık sadece Filistin halkını değil, bütün insanlığın ortak vicdanını ciddi anlamda rahatsız ediyor.
Ortada açık bir yara var ve bu yara sürekli kanamaya devam ediyor. Dünyanın dört bir yanında bu soykırıma sessiz kalmak istemeyen milyonlarca insan, Filistin için sokaklara çıkarak tek ses oldu. Tenler ve çehreler farklı olsa da sloganları hep aynıydı “Özgür Filistin.” Bu gösteriler, halkların kardeşliğini ve dayanışmasını bütün gerçekliğiyle ortaya koydu. Bugün Gazze’nin dramı, uluslararası kamuoyunda vicdanları ortaklaştıran bir hakikat haline geldi.
Global Sumud Filosu işte bu ortak vicdanın denizlerdeki temsilcisidir. Kırktan fazla ülkeden yüzlerce insan, ablukanın zincirlerini kırmak için yola çıktı. Gemiler yalnızca ilaç ve gıda taşımıyor; asıl yükü adalet, özgürlük ve insanlık onurudur. Filoya katılan gönüllüler biliyor ki Gazze’ye ulaşmak sadece bir limana varmak değil, dünyanın sessizliğini delip insanlığın çığlığını duyurmaktır.
İsrail’in bu çığlığı bastırmak için tehditler savurması boşunadır. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor, gerçekler gizlenemez hale geldi. Gazze’deki yıkımın her görüntüsü, açlıktan bitap düşmüş her çocuk fotoğrafı İsrail’in maskesini düşürüyor. On yıllardır “güvenlik” bahanesiyle işgal politikalarını meşrulaştırmaya çalışan bir devletin aslında bütün uluslararası düzen için bir tehdit olduğu gün gibi ortada.
Bugün sadece Filistin değil, bütün devletler İsrail kuşatması altındadır. Gazze’de soykırım yapan, Lübnan’a saldıran, Suriye’yi bombalayan, bölge ülkelerini açıkça tehdit eden işgalci bir terör devleti ile karşı karşıyayız. İsrail yalnızca Ortadoğu için değil, bütün dünya için bir güvenlik krizidir. Virüs gibi yayılan bu pervasızlığın önüne geçilmediği takdirde yarın çok daha büyük bedeller ödenecektir.
Bugün dünya halkları Filistin için ayağa kalkıyorsa, bu sadece bir dayanışma gösterisi değil, insanlık adına verilen bir sınavdır. Sumud Filosu, bu sınavın denizlerdeki sembolüdür. Gemiler Gazze’ye ulaşır mı, engellenir mi bilinmez. Ama kesin olan bir şey var oda bu yolculuk, bütün dünyaya bir gerçeği yeniden hatırlattı.
Unutmayalım, bu meselede tarafsızlık yoktur. Ya zulmün karşısında sessiz kalanlardan olacağız ya da mazlumun yanında duranlardan. Seçim hepimizin. Çünkü Filistin sadece bir milletin değil, tüm insanlığın ortak meselesidir.