Yüce Allah’ın ezelde yalnızca mutlak varlığı mevcud iken çokluk alemini meydana getirmesinin sebebi, insanlar ve cinler seviyesinde bilinmeyi ve bunun tabii ve vicdani bir neticesi olan ibadetle yad olunmayı dilemiş olmasıdır.Herşeyin varlık sebebi, binnetice bu asli ve ilahi gayenin gerçekleşmesidir.Bu ise herşeyden önce neslin teselsül ve bekası ile kaaimdir.Neslin teselsül ve bekası da ancak ve ancak evlenme ile mümkün olduğundandır ki bu bir emr-i ilahidir.
Rızık endişesi ve buna benzer saiklerle evlenmekten ictinab etmek, vasıflı bir insan olmaya mecbur bulunan İslamcı Gençler için akla bile gelmemesi gerektiği için bunu dile getirmiyoruz.Zira bir İslamcı Genç herşeyden evvel rızkın ezelde taksim edilmiş olduğuna inanır.Üstelik evlenmekle hayatını birleştireceği kadın ve ondan doğacak çocukların rızıklarını da Yüce Allah’ın kendisine göndereceğini yakinen bilir.Bunun içindir ki böyle bir endişeye kapılmak yerine bilakis bu hususta bir genişliğe nail olacağına inanır.Aile, kendi içinde bir vahdet teşkil eden en küçük bir idari ünite olduğu içindir ki,erkek ve kadın burada çok faydalı bir tecrübe kazanır.Kitleleri sevk ve idare hususunda İslamcı bir Gencin muhtaç olduğu dirayeti iktisab yolunda ailenin idaresi de, bir nevi antreman sahasıdır. Evliliğin bir çok faydası göz önüne alındığında günaha itici müessirlerin kol gezdiği ve bilhassa gençlerimizi bir ateş çemberi içine aldığı cemiyetimizde gerçek İslami hayat için en müessir koruyucu zırh, evliliktir.Böyle olduğu halde, bazı İslamcı Gençlerin nefsani bir takım endişelerle bu müesseseyi tesis etmeyi geciktirmesi uygun bir davranış değildir.Bundan doğabilecek tehlikeler sayısızdır.Ya ruhi depresyonlara yada tarik-i müstakimden inhirafa sebep olan bu ihmalkarlık; İslamcı Gençlerin müstakbel mücadele güç ve temayüllerini zaafa uğratan büyük tehlikedir.
Hal böyleyken evlenmeyi bir handikap kabul edip buna yaklaşmaktan çekinmeyi İslamcı Gençlik doğru bulmamalı fakat hayatın bütün seyrine müesseriyet bakımından, evlenmenin en önemli geçitlerden olduğunu bilerek hareket etmelidirler.Bu sebeple uzun uzun düşünülecek ve hesap edilecek birkaç noktası mevcuddur.Ancak İslami yol bütün tehlikelerine rağmen bu hareketten kaçmayı men etmektedir. Evlilikte ‘’küfüv’’(denk) olmak gibi gözetilecek bütün şartlar fıkıh kitaplarında tafsilatıyla belirtilmiştir ki bu hususu günümüz ehl-i sünnet hocalarımıza tevdi etmekle birlikte şu hadis-i şerifi hatırlatmanın kafi geleceği kanaatindeyiz.’Kadın dört şey için tercih edilir. Asaleti,güzelliği,zenginliği ve dindarlığı.Siz dindarlığı tercih ediniz.’ Buyurulmuştur ki her hususta olduğu gibi bu işte de Resulullah(s.a.v)’ın emir tatbikatını kendilerine rehber ittihaz edecek olanlar için evlilik asla bir handikap değildir ve olmaz.Etrafa bakıp da, bu emirler çerçevesinde hareket etmeyenlerin huzursuzluklarından dolayı çekinmek yersizdir.
İslamcı Gençlik güçlük ve çetinliklerin adamıdır.Bu sebeple memur bulunduğu işi,emredilmiş kaideler muvacehesinde yapmak, onun asli vazifesidir.Bu hususta dinin emirlerine riayet ettiği halde yine de birtakım menfiliklerle karşılaşırsa bunu da kaderin bir imtihanı saymak mevki ve mecburiyetindedir.Evlenmenin İslamda’daki ehemmiyeti şununla da sabittir ki,anne ve babanın, çocuklarına karşı vazifelerden biri de onları evlendirmektir.İşte bu sebepledir ki anne,baba ve büyüklerde İslamcı gençlerin isabetli bir evlilik yapmaları hususunda kendilerine yardımcı olmaları gerekmektedir.Bu hususlarla birlikte mütedeyyine kız sahibi anne ve babalara da düşen pek ehemmiyetli bir vazife vardır.
Onlar da evlatları için zengin değil, idealist bir İslamcı genç bulmak hususunda ihmalkar davranmamalı ve isabetli namzedleri resen tercih ve tayin etmelidirler.Zira bu hususu ayıp sayan ananemizin İslamiyetle hiç bir alakası yoktur.Her halükarda, İslamcı bir gencin en ehemmiyetli vazifelerinden biri de gecikmeden evlenmektir.Bu vazifeyi ifa etmedikçe asli vazifesi olan İlay-ı Kelimetullah davasına layıkıyla hazırlanmış olamaz. Ve minellahi’t-tevfik.