Yerin dibine batsın sizin Batı Medeniyetiniz!

Yayınlama: 27.11.2025
A+
A-

Saraybosna Kuşatması ve “Saraybosna Safari”: Avrupa’nın Görmezden Geldiği İnsanlık Suçu

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, 5 Nisan 1992’den 29 Şubat 1996’ya kadar tam 1425 gün boyunca kuşatma altında kaldı. Modern savaş tarihinin en uzun kuşatması olarak kayıtlara geçen bu süreçte, 11 bin 541 sivil hayatını kaybetti, bunların 1601’i çocuktu. Kent, her gün bombalanırken tarihi ve kültürel miras da ağır tahribata uğradı.

Bu kuşatma sırasında ortaya çıkan en çarpıcı iddialardan biri, zengin Avrupalıların para ödeyerek Saraybosna’da sivilleri hedef alan keskin nişancılara katıldığı “Saraybosna Safari” adı verilen insan avıydı.

İtalyan gazeteci-yazar Ezio Gavazzeni, bu korkunç gerçeği gündeme taşıyan isimlerden biri oldu. Gavazzeni, bazı İtalyanların Saraybosna’ya giderek Sırp keskin nişancılara yüksek meblağlar ödeyip sivillere ateş açtığını ortaya çıkardı.

Bu kişilerin çoğu iş insanı ve profesyonellerdi. Bir hafta sonu için 250-300 bin avro ödeyebilecek kadar zengin oldukları belirtiliyor.

Keskin nişancıların çocukları hedef almayı tercih ettiği, bunun için daha fazla ödeme yapıldığı iddia ediliyor.

Gavazzeni’nin girişimleri sonucunda Milano Cumhuriyet Başsavcılığı 2023 yılında soruşturma başlattı. Ancak savcılık yalnızca İtalyan vatandaşların işlediği suçlarla ilgileniyor; diğer Avrupa ülkelerinden gelen “turist katiller” görmezden geliniyor.

“Saraybosna Safari” Belgeseli ve Tanıklıklar

Bu iddialar, 2022 yapımı “Saraybosna Safari” belgeselinde de gündeme gelmişti.

Yönetmen Miran Zupanic’in çalışmasında, Bosnalı askeri istihbarat subayı Edin Subasic tanıklık yaptı. Subasic, keskin nişancıların sivilleri özellikle çocukları hedef aldığını doğruladı.

Gavazzeni, bu belgeselden aldığı bilgilerle harekete geçtiğini ve tarihe not düşmek için yazmaya başladığını ifade etti.

Gavazzeni, İtalya’da Corriere della Sera ve La Stampa gibi gazetelerde bu konunun yıllar önce haberleştirildiğini hatırlatıyor. Ancak savcılıkların harekete geçmediğini eleştirerek şu soruyu soruyor: “Bir katliam haberi vardı, adresler belliydi. Tanıklıkları almak için bir ekip göndermek yeterliydi. Neden kimse bunu yapmadı?”

Bu sessizlik, Avrupa’nın Bosna’daki soykırım karşısındaki ikiyüzlü tavrını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Saraybosna Kuşatması, yalnızca bir savaş değil; insanlığın en karanlık yüzünü gösteren bir trajediydi. Zengin Avrupalıların “hafta sonu eğlencesi” olarak sivilleri hedef alması, tarihe utanç verici bir kara leke olarak geçti.

Bugün hâlâ hayatta olan faillerin adalet önüne çıkarılması, Bosna halkının yaşadığı acının bir nebze olsun hafifletilmesi için zorunludur. Ancak Avrupa’nın “medeniyet” söylemleri, bu suçların üzerini örtmeye çalıştıkça, Bosna’daki kurbanların çığlığı tarihin sayfalarında yankılanmaya devam edecek.

Bir gün Bosna-Hersek’te işlenen tüm insanlık suçunun faillerinin adalet önünde hesap verdiği, masumların hesabının sorulduğu günleri görmek dileğiyle…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.