Kamu çalışanları için yıllardır verilen giyim yardımı, Sayıştay’ın kararıyla büyük bir mali yük haline geldi. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde çalışan memurlara 2021 yılında yapılan giyim yardımları “usulsüz” sayılarak, ödenen meblağın faiziyle geri alınması kararlaştırıldı. Bu emsal kararın diğer kamu kurumlarına da yayılması halinde yüz binlerce memurun cebinden yüklü miktarda para çıkması bekleniyor.
Sayıştay, 2021 yılı denetimleri sonrası hazırladığı raporda, DSİ’nin memurlarına yaptığı “koruyucu kıyafet yardımı” harcamalarının mevzuata aykırı olduğunu belirtti. Kurumun itirazları reddedildi. 11 üyeli Sayıştay Temyiz Kurulu, 7’ye karşı 4 oyla kararı kesinleştirdi. Böylece 687 memura toplamda 4 milyon 383 bin TL zimmet çıkarıldı. Bu tutarın memurlardan faiziyle birlikte tahsil edilmesi istendi.
250 Binden Fazla Kamu Görevlisi Risk Altında
2012 yılında toplu sözleşmeyle kamu işçilerinin ardından memurlara da tanınan giyim yardımı, zamanla yaygınlaşarak nakdi olarak verilmişti. Ancak Sayıştay bu uygulamaları mevzuata aykırı buldu. Sadece DSİ değil; bakanlıklar, üniversiteler ve belediyeler gibi birçok kamu kurumu benzer incelemelerle karşı karşıya kalabilir.
Uzmanlara göre karar genişlerse yaklaşık 250 bin memur bu uygulamadan etkilenebilir. Kişi başına yıllık ortalama 20 bin TL geri ödeme yükü gündeme gelebilir. Memurların sadece geçmiş maaşlarına değil, emeklilik haklarına da yansıyan bu karar, kamu bürokrasisinde deprem etkisi yarattı.
Ölülere Kadar Uzanabilir
Sayıştay kararlarının yalnızca görevdeki memurları değil, emekli olmuş memurları ve vefat etmiş kişilerin yasal mirasçılarını da kapsayabileceği belirtiliyor. Bu durum, kamu çalışanları için beklenmedik haciz süreçlerini beraberinde getirebilir.
Sendikalardan Sert Tepki ve Hukuki Mücadele
Kamu sendikaları, kararın geçmişe dönük bir hak gasbı olduğunu savunuyor. Toplu sözleşmeyle elde edilmiş kazanımların Sayıştay tarafından “kamu zararı” sayılmasının hukuka aykırı olduğunu ifade eden sendikalar, yargıya başvuracaklarını duyurdu.
Sendikalara göre bu durum yalnızca mali değil, aynı zamanda “kurumsal güven krizi” yaratıyor. Memurun devletine olan güveninin sarsılacağına işaret eden açıklamalarda, yasal düzenleme yapılması çağrısı da yinelendi.