İktidar ‘Aile Yılı’ ilan etmişti! Her 5 aileden biri yoksul

İktidar ‘Aile Yılı’ ilan etmişti! Her 5 aileden biri yoksul
Yayınlama: 16.05.2025
A+
A-

TÜİK’in 2024 yılı “İstatistiklerle Aile” raporu, Türkiye’de aile yapısının ekonomik kriz karşısında nasıl dönüştüğünü ve hangi sosyal kırılmaların yaşandığını çarpıcı biçimde gözler önüne serdi. Rapora göre her 5 aileden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Geniş ailelerde bu oran daha da vahim: Her 4 aileden biri yoksul.

Yalnızca gelir düzeyi değil, barınma koşulları da iç karartıyor. Ailelerin üçte biri; çatısı akan, duvarları nemli, pencereleri çürümüş evlerde yaşıyor. Her 10 haneden 3’ü evini ısıtamıyor. Isınamayan bu evlerde yaşamak artık sadece yoksulluğun değil, çaresizliğin de bir göstergesi.

Kirada Olanlar Artıyor, Ev Sahibi Olmak Hayal

Konut sahipliği oranı %56’ya gerilerken, her 4 kişiden 1’i kiracı. Üstelik bu hanelerin bir kısmı, suç olaylarının yoğun olduğu bölgelerde yaşıyor. Hanelerin %10,7’si şiddet ve suçla iç içe, %21,7’si ise yoğun çevre kirliliğiyle mücadele ediyor.

“Aile Yılı”nda Aileler Küçülüyor

Resmî olarak “Aile Yılı” ilan edilen 2025’te, Türkiye’de aile küçülüyor, yalnızlaşma artıyor. 2008’de 4 olan ortalama hanehalkı büyüklüğü 2024’te 3,11 kişiye düştü. Tek başına yaşayan bireylerin oranı son 8 yılda %14,9’dan %20’ye çıktı.

6,7 milyon hanede 65 yaş ve üzeri en az bir kişi yaşıyor. Bu durum yaşlı yalnızlığını ve bakım hizmetlerinin önemini yeniden gündeme getiriyor.

Gençlik Umutsuz: Ne Evlilik Ne Bağımsızlık

25-29 yaş arası gençlerin %72,6’sı hâlâ ailesiyle yaşıyor. Artan kiralar, düşük maaşlar ve belirsiz gelecek nedeniyle gençler ne evlenebiliyor ne de ayrı eve çıkabiliyor. Erkek gençlerin %44,8’i, kadınların %27,9’u ailesiyle yaşamaya devam ediyor.

Dijitalleşme çağında, ailelerin %54,8’inde dizüstü ya da taşınabilir bilgisayar bile bulunmuyor. Gençlerin dijital uçurumla mücadelesi, eğitim ve iş olanaklarını da doğrudan etkiliyor.

Bu Rakamlar Ne Anlatıyor?

Türkiye’de aileler sadece maddi değil, psikolojik ve sosyal baskı altında da eziliyor. TÜİK’in resmi verileri bile artık ailelerin derin bir kriz içinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu tablo, ekonomik kalkınma kadar sosyal politikaların da radikal biçimde yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.