DEVLET ÖDÜYOR, SENDİKALAR HARCIYOR: MİLYONLARCA LİRALIK MEMUR AİDATI KİMİN DENETİMİNDE?
Türkiye’de sendikacılık anlayışı son 15 yılda köklü bir değişim geçirdi. Bir dönem imkânsızlıklarla ayakta durmaya çalışan, üyelerinden aidat toplayabilmek için tek tek form doldurtan, imza toplayan ve çoğu zaman gönüllülük esasına dayalı bir mücadele yürüten sendikalar; bugün yüz milyonlarca liralık bütçeleri yöneten yapılara dönüşmüş durumda.
Ancak bu dönüşüm, beraberinde ciddi soru işaretlerini de getirdi.
SENDİKALAR ESKİDEN ÜYELERİYLE AYAKTA DURUYORDU
Yaklaşık 10–15 yıl önce, memur sendikalarının en büyük sorunu maddi sürdürülebilirlikti. Sendikalar, üyelerinin maaşlarından kesilen cüzi aidatlarla ayakta kalmaya çalışıyor, çoğu zaman teşkilat giderlerini dahi karşılamakta zorlanıyordu. Üye kazanmak için sahada aktif çalışılıyor, sendika yöneticileri çoğu zaman mesailerinin ardından sendikal faaliyet yürütüyordu.
O dönem sendikaya üye olmak, gerçek anlamda bir irade beyanıydı.
BUGÜN GELİNEN NOKTA: AİDATI DEVLET ÖDÜYOR
Bugün ise tablo tamamen değişmiş durumda. Mevcut uygulamada, memur sendikalarına ödenen aidatlar doğrudan devlet bütçesinden karşılanıyor. Ortalama bir memur için devletin ödediği toplam aidat tutarı yaklaşık 980 TL.
Bu tutarın:
294 TL’si sendikaya aktarılıyor
Kalan kısmı ise memurun maaşına yansıtılıyor
Yani sendikaya üye olan bir memurun ödediği aidat, fiilen kendi cebinden çıkmıyor; vergiler yoluyla tüm vatandaşların cebinden karşılanıyor.
RAKAMLAR BÜYÜYÜNCE GERÇEK ORTAYA ÇIKIYOR
Bu sistem, küçük rakamlarla ifade edildiğinde dikkat çekmeyebilir. Ancak üye sayılarıyla çarpıldığında ortaya devasa bütçeler çıkıyor.
Sadece 30 bin üyesi olan bir sendika:
Aylık yaklaşık 10 milyon TL
Yıllık yaklaşık 120 milyon TL gelir elde ediyor
Yeni yılda aidat artışıyla birlikte bu rakamların:
Aylık 12 milyon TL
Yıllık 144 milyon TL seviyesine çıkması bekleniyor.
Türkiye genelinde üye sayısı yüz binleri bulan sendikalar düşünüldüğünde, kamu bütçesinden sendikalara aktarılan toplam tutarın milyarlarca lirayı bulduğu tahmin ediliyor.
BU PARALAR NASIL YÖNETİLİYOR?
Asıl tartışma da tam bu noktada başlıyor.
Bu paralar hangi mekanizmalarla harcanıyor?
Harcama kalemleri kamuoyuna açık mı?
Sendika bütçeleri bağımsız ve etkin şekilde denetleniyor mu?
Devletin ödediği bu aidatlar Sayıştay denetimine tabi mi?
Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye’de memur sendikalarının mali yapısını, gelir-gider tablolarını ve harcamalarını detaylı şekilde inceleyen, kamuoyuna açık kapsamlı bir akademik çalışma, bağımsız rapor ya da devlet destekli bir proje bulunmuyor.
PROFESYONEL SENDİKACILIK: ÇİFTE GELİR SİSTEMİ
Sendikalarda dikkat çeken bir diğer uygulama ise “profesyonel sendikacılık” sistemi.
Bu sıfatı kazanan bazı sendika yöneticileri:
Fiilen kamu görevine gitmiyor
Ancak devletten maaşlarını almaya devam ediyor
Bunun yanında sendika bütçesinden “huzur hakkı” adı altında ikinci bir gelir elde ediyor
Yani bir sendika yöneticisi:
Bir yandan devlet memuru maaşı alıyor
Diğer yandan sendika kasasından ödeme alıyor
Bu durum, özellikle ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde toplum vicdanında ciddi rahatsızlık oluşturuyor.
EKONOMİK KRİZ VE KAMU VİCDANI
Türkiye’de milyonlarca vatandaş:
Artan kira fiyatlarıyla
Yükselen gıda maliyetleriyle
Enflasyon karşısında eriyen maaşlarla mücadele ediyor. Memurlar dahi geçim sıkıntısından şikâyet ederken, sendikaların yüz milyonlarca liralık bütçelerle faaliyet yürütmesi ve bu bütçelerin nasıl harcandığının bilinmemesi kamuoyunda haklı sorulara yol açıyor.
VATANDAŞ SORUYOR
.
Devlet neden sendikaların aidatlarını vatandaşın cebinden ödüyor?
Madem sendikalar üyelerinin hakkını savunuyor, aidatları neden doğrudan üyelerin maaşlarından kesilmiyor?
Yüz milyonlarca liralık sendika bütçeleri neden şeffaf şekilde kamuoyuna açıklanmıyor?
Profesyonel sendikacılık uygulaması neden sınırlandırılmıyor?
Bu sistem gerçekten memurun yararına mı, yoksa sendika yönetimlerinin konforuna mı hizmet ediyor?
SENDİKALAR GEREKLİ AMA HESAP VERMEK ZORUNLU
Sendikaların varlığı, demokrasinin ve çalışma hayatının vazgeçilmez unsurlarından biridir. Hiç kuşkusuz sendikalar, memurun hakkını savunmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve sosyal dengeyi korumak açısından önemlidir. Ancak şeffaflık, denetim ve hesap verebilirlik, bu yapıların olmazsa olmazıdır. Devlet bütçesinden aktarılan her kuruş, milletin parasıdır. Bu paranın nasıl harcandığını sormak ise ne sendika düşmanlığıdır ne de ideolojik bir yaklaşım; bu doğrudan kamu yararıdır. Cevaplanmayan her soru, şüpheyi büyütmekte; büyüyen her şüphe ise sendikalara olan güveni zedelemektedir.
Özel Haber
Talat Tosun – Samsun