ABD’de Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün davasında kritik bir gelişme yaşandı. New York’taki temyiz duruşmasında ABD hükümetinin temsilcileri, Öztürk’ün neden gözaltına alındığına dair hiçbir somut gerekçe sunamadı. Mahkeme heyeti karşısında savunmasız kalan hükümetin bu tavrı, davanın hukuki dayanağına dair ciddi soru işaretleri yarattı.
ABD Adalet Bakanlığı avukatları, Temyiz Mahkemesi İkinci Dairesi önünde yaptığı savunmada, “göçmenlik davalarının federal mahkemelerin yetki alanına girmediğini” savunmakla yetindi. Ancak Öztürk’ün vizesinin neden iptal edildiği, hangi somut delillerle gözaltına alındığına dair tek bir cümlelik açıklama dahi yapılmadı.
Gözaltına Sebep Bir Makale mi?
Öztürk’ün avukatları, hükümetin öğrenciye yönelttiği asıl suçlamanın Tufts Üniversitesi gazetesi için yazdığı Filistin yanlısı bir makale olduğunu vurguladı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nden (ACLU) avukat Esha Bhandari, “Hükümete defalarca fırsat tanındı ama hiçbir zaman bu yazının suç unsuru taşımadığını ispat edemediler” diyerek adalet sistemini eleştirdi.
Avukatlar, Öztürk’ün kefalet duruşması için 9 Mayıs’ta Vermont’ta hazır bulunması gerektiğini belirtirken, temyiz heyeti davayı ileri bir tarihe erteledi. Ancak Öztürk halen hukuki dayanağı açıklanmayan bir gerekçeyle gözaltında tutuluyor.
Destek Yağdı
Duruşma sonrası mahkeme binası önünde toplanan kalabalık, “Rümeysa’yı serbest bırakın” yazılı pankartlar taşıdı. Aktivistler, ABD’nin göçmenlik sistemini “politik susturma aracı” olarak kullandığını iddia etti. Göçmenlik hukuku uzmanları ise davanın yalnızca bir öğrenci için değil, ifade özgürlüğü için de bir sınav haline geldiğini belirtiyor.