Şarkıcı Murat Yürük: Ben şarkılarımı rakamlara bakmadan, kalpten yazan biriyim!

Şarkıcı Murat Yürük: Ben şarkılarımı rakamlara bakmadan, kalpten yazan biriyim!
Yayınlama: 28.09.2025
A+
A-

Hem acil servisin yoğun temposunda hekimlik yapan hem de kalbinden gelen şarkılarla dinleyicilere dokunan bir isim, Murat Yürük. Sanat ile bilimi, duygularla disiplini bir arada yaşayan Yürük, müzik yolculuğunu, doktorluk mesleğiyle dengesini ve hayatına yön veren değerleri anlattı. Biz de kendisiyle hekimlik ve müzisyenliğin kesiştiği noktaları, müzik sektöründeki değişimi ve gelecek planlarını konuştuk.

Abdussamed Tosun: Tıp gibi yoğun, disiplin ve fedakârlık gerektiren bir meslek ile müzik gibi duyguların ön planda olduğu bir alanı aynı hayatın içinde taşıyorsunuz. Bu iki kimliğinizi (hekimlik ve müzisyenlik) nasıl bir dengede yürütüyorsunuz?

Murat Yürük: Aktif hekimlik hayatıma 2017 yılında başladığımdan beri müzikle arama ister istemez bir mesafe girdi. Acil tıp, müzikten tamamen farklı duygular içeriyor; sürekli karar vermek, hatasız olmak ve hızlı hareket etmek gerekiyor. Bu yüzden uzun bir süre sahnelerden uzak kaldım. Ancak geçtiğimiz yıl yeniden müzik üretimine döndüm ve şarkılarımı paylaşmaya başladım. İki işi aynı anda tam anlamıyla yürütmek hâlâ zor. Keşke bunu yapabilseydim diyebilirim. Acilin sert, yoğun temposundan çıkarak müziğin yumuşacık ve rahatlatıcı dünyasına geçmek ise gerçekten çok güzel bir duygu. Müzik, içimde biriken stresi ve enerjiyi atmamı sağlıyor. İki alan birbirinin tezatı olsa da ben onları ayrı ayrı yaşamaya çalışıyorum ve adeta günümü ikiye bölerek her biri için farklı bir zaman yaratıyorum.

Abdussamed Tosun: İlk şarkınızı yayınladığınız anı hatırlıyor musunuz? O gün hayatınızda neler değişti?

Murat Yürük: Elbette hatırlıyorum. İlk şarkımı 2012 baharında yayınladım ve o an benim için çok özel bir dönüm noktasıydı. İçimde yıllarca biriktirdiğim duyguların ve melodilerin artık sadece bana ait olmaktan çıkıp dünyayla buluştuğunu görmek tarifsiz bir mutluluktu. Üstelik çıkış şarkım “Akrep Burcuyum” gibi dikkat çeken ve kulağa ilginç gelen bir parça olmuştu, bu da deneyimi daha eğlenceli kıldı. O dönem sahneye yeni çıkıyordum; sahneden ziyade dijital bir mecradan insanlara ulaşmak tuhaf ama bir o kadar da güzeldi. İnsanların şarkıyı beğendiğini ve sahiplenmesini görmek bana büyük bir cesaret verdi. Bu süreçte fark ettim ki, kenarda zaten yüz kadar şarkım birikmişti ve artık onları paylaşmanın vakti gelmişti. “Akrep Burcuyum” bana özgüven kazandırdı ve müzik yolculuğumun önünü açtı.

Abdussamed Tosun: Müziğinizde temel olarak hangi duyguyu aktarmayı amaçlıyorsunuz?

Murat Yürük: Ben genellikle aşk temalı şarkılar yazıyorum, ancak zamanla fark ettim ki aşk şarkıları aslında çok daha farklı duyguları da içeriyor. Sözlerimde aşkın yanı sıra umut, hüzün, pişmanlık, kabullenme ve mücadele gibi temaları işliyorum. Dinleyicilerin benim şarkılarımı dinlediğinde hayatlarının bir dönemini ve yaşadıkları duyguları hatırlamalarını isterim. Belki burnuna bir koku gelir, belki gözünün önünde bir an canlanır. Önemli olan, dinleyicinin şarkılarla bağ kurabilmesi ve o duyguyu hissetmesi. İnsanların benden hatırlayacağı en güzel sözlerden biri de şu: “Özlüyor oldum artık yaşayıp bıktıklarımı.”

Abdussamed Tosun: “Zaafımsın, Bize Bir Şey Olmaz, Kıyamet, Eski Sevgili, Aklım Sende” gibi parçalar bir dönemin ruhuna damga vurdu. Sizce bir şarkının milyonlara ulaşmasının sırrı nedir?

Murat Yürük: Bence bir şarkının milyonlara ulaşmasının en önemli unsuru samimiyettir. İnsanlar, şarkıda ve kliplerde o duyguyu hissettiğinde parçayla bağ kuruyor. Melodiler de önemli bir rol oynuyor, ama sözlerin ve hikâyenin doğal ve içten olması çok daha etkili. O dönemlerde sahneler ve klipler öğrencilik hayatının doğal hikâyeleriyle birleşti, bu da dinleyicilerin şarkılara sahip çıkmasını sağladı. Şu anda aynı formülü uygulasak bile o dönemin kolektif duygusunu yakalayamayız çünkü günümüzde her şey daha yüzeysel ve hızlı tüketilen bir hale geldi.

Abdussamed Tosun: Geçmişte romantik aşk şarkıları müziğin en güçlü damarını oluştururken, bugün daha çok hızlı tüketilen, beat odaklı ve anlık hazlar veren parçalar öne çıkıyor. Sizce bu dönüşüm sadece müzik piyasasının doğal evrimi mi, yoksa toplumun ruh halindeki bir değişimin yansıması mı?

Murat Yürük: Eskiden aşka ulaşmak ve duyguları ifade etmek günümüzde olduğu kadar kolay değildi. İnsanlara ulaşmak daha uzun bir süreç gerektiriyordu ve bu yüzden sevgi, özlem ve aşk gibi duygular insan ruhunda daha fazla yer ediyordu. Günümüzde ise sosyal medya, dijital platformlar ve kısa videolar sayesinde herkes anında bir şeye erişebiliyor. Bu nedenle insanlar artık hiçbir melodiye ya da görsele uzun süre odaklanmıyor. Her şey hızlı tüketiliyor ve anlık hazlar ön planda. TikTok, reels ve shorts gibi platformlar, müzikle birlikte bu deneyimi rakamsal başarıyla ölçüyor. Bu durum sadece yerel bir durum değil, global bir dönüşüm. İnsanların ve toplumların ruh hali değiştikçe müzik de bu dönüşümü yansıtıyor; ama zamanla tekrar değişebileceğini düşünüyorum.

Abdussamed Tosun: Sizce tıp ve müzik arasında görünmez bir ortaklık var mı?

Murat Yürük: Tıbbın bana verdiği en büyük mutluluk, özellikle yaşlı insanlara yardımcı olduğumda onların minnet dolu bakışları ve dualarıyla geri dönmesidir. Dünyada başka hiçbir işte böylesi saf ve yoğun bir memnuniyet duygusu yoktur. Müzikte bu duyguları doğrudan aktarmak daha zor, fakat doktorlukta edindiğim huzur ve tatmin bana şarkı yazarken ilham verebiliyor. İki alanın birleştiği nokta, insanların hayatına dokunabilmek: mesleğimde bedenlerine, müzikte ruhlarına. İki şekilde de bir yaşam sürdürebilmek inanılmaz bir his; anlatılması güç bir mutluluk kaynağı.

Abdussamed Tosun: Türkiye’de sanatçı olmak hiç kolay değil. En çok hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Murat Yürük: Şu dönemde en büyük zorluklarım PR ve reklam alanında. Dijital platformların algoritmaları, benim son bıraktığım yerden çok farklı bir noktaya gelmiş durumda. Bu engelleri aşmak için özel bir stratejim yok; daha çok klipsiz şarkılarla organik olarak dinleyiciye ulaşmaya çalışıyorum. Sektörün dayattığı kurallar bazen yorucu olabilir ama benim önceliğim içtenlik ve kaliteli üretim.

Abdussamed Tosun: Şarkılarınızın dinleyiciyle buluşma sürecinde sizin için en kritik aşama hangisi?

Murat Yürük: En kritik aşama, insanların şarkıya bir kez şans vermesi. Açıp dinlediklerinde genellikle geri dönüşler olumlu oluyor. Eskiden söz yazmak çok daha rahat ve üretkendi, artık bu süreç biraz zorlaştı. Çok kez aynı konuları işlediğim için yeni sözler bulmak bazen güç olabiliyor. Kalbimi en çok sözlere koyuyorum; eğer sözler iyi olursa, melodiler neredeyse kendiliğinden geliyor. Stüdyo süreci artık daha rahat; klipler ise eskiden en eğlenceli kısmımdı.

Abdussamed Tosun: “Müzik ticareti” ile “müzik sanatı” arasında bir ayrım var. Siz kendi yolunuzu bu iki kavramın neresinde görüyorsunuz?

Murat Yürük: Ben kendimi müzik sanatı tarafında görüyorum. Artık buradan ciddi gelir elde etmiyorum; önceliğim sevdiğim şarkıları paylaşmak ve dinleyicilerle buluşturmak. Hangi şarkımı daha çok seviyorsam, onu çıkararak kendime bir tür pozitif ayrımcılık yapıyorum. Sektörün kuralları, sektörün sorunu. Ben ise içimden geleni yapıyorum; kalpten gelen müzik üretmek her zaman öncelikli.

Abdussamed Tosun: Müzik bir ifade biçimi mi, yoksa daha derin bir varoluş arayışı mı?

Murat Yürük: Bu soruyu çok düşünüyorum. Benim için müzik, çocukluğumdan beri içimden gelen ve yapmaya “zorunlu” hissettiğim bir yoldu. Bazen müziği ben mi buldum, yoksa müzik mi beni buldu bilmiyorum. Yaklaşık 500 şarkı yazdım ve bu süreç hayatımın en büyük gerçeği ve güzelliği oldu. Hayatın neresinde olursanız olun, kendinizi bulduğunuz bir yer vardır; benim o yerim müzik. Bu, sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda içsel bir varoluş yolculuğu.

Abdussamed Tosun: Sanatın en temel işlevi sizce nedir?

Murat Yürük: Benim yaptığım iş sanat mı emin değilim ama benim için sanatın amacı, insanların hayatlarından kesitler sunabilmek. Bir şarkı, bir kitap veya bir film, yaşamdan bir parça aktarabilir. Sözler ve melodiler güzelse, insanlar düşünebilir, sorgulayabilir ve hatta duygularını iyileştirebilir. Benim için en değerli tarafı, insanlara dokunabilmesi ve hayatlarında iz bırakabilmesi.

Abdussamed Tosun: Hayatın hızlı temposunda insanın tutunabileceği en sağlam şey nedir?

Murat Yürük: Bence insan önce kendine tutunmalı. Kendi iç dengesi ve gücü olmadan, aile, aşk, meslek ya da sanat gibi değerler tam anlamıyla destek olamaz. Benim için en büyük dayanak ailem. Mesleğim gereği sürekli güçlü kalmak ve mücadele etmek zorundayım; ailem bu süreçte bana en büyük desteği sağlıyor. Aşk ve inanç benim hayatımda uzun zamandır ön planda değil, sanat ise her zaman önemli bir yere sahip.

Abdussamed Tosun: Müzik endüstrisi markalar ve sosyal medya ile iç içe. Bu durum sanatçıyı sanatından uzaklaştırıyor mu?

Murat Yürük: Günümüz dünyasında bu durumlar bana adeta bir duvar gibi düşüyor. Müzisyen olmayan müzisyenler, anlamsız reklam projeleri ve zekasından şüphe ettiğim fenomenler… Bunların hiçbirini sevemem veya saygı duyamam. Doktorluk bana hayatın gerçeklerini görme fırsatı sunduğu için, başkalarının popülerlik ve para amaçlı yaptığı şeylere hayatımda yer vermiyorum. Ama kabul ediyorum ki, insanlara ulaşmak ve görünür olmak bu sistemin kurallarıyla bağlantılı; buna göre hareket etmek kaçınılmaz olabiliyor.

Abdussamed Tosun: Pop müzikte bir şarkının ömrü kısaldı. Bunun sebebi piyasa dinamikleri mi, yoksa dinleyici alışkanlıkları mı?

Murat Yürük: İnsanların kulakları artık çok fazla uyarana maruz kalıyor. Dinleyici alışkanlıkları değişti ama piyasa da bu alışkanlıkları yönlendiriyor. Sosyal medya ve dijital platformlar, insanların neyi seveceğini belirleyen güçlü bir mekanizma. Yine de iyi işler, uzun vadede dinleyicinin hafızasında kalabiliyor; rakamlar tek belirleyici değil.

Abdussamed Tosun: Müzik artık hem “dinlenen” hem de “tüketilen” bir ürün. Bu ticari baskılardan kendinizi nasıl koruyorsunuz?

Murat Yürük: İçtenlikle söyleyeyim, bunun için özel bir çaba harcamıyorum. Şarkılarımı insanlar severse mutlu olurum, sevmezlerse de kızmam. Ticari baskılara göre davranmak benim için çekici değil. Önemli olan, kendi içimden geleni üretmek ve samimi kalabilmek. Rakamlara takılmıyorum; doğru kitleyle buluştuğunda şarkının değeri zaten ortaya çıkıyor.

Abdussamed Tosun: Dijital platformlar sayesinde şarkılar bir gecede milyonlara ulaşabiliyor. Bu hız, müziğin ruhunu zedeliyor mu?

Murat Yürük: Bence bu hızlı tüketim, şarkının ruhunu ve sözlerinin anlamını çoğu zaman gölgede bırakıyor. Milyonlara ulaşmak önemli ama benim için kalıcı olmak daha değerli. Bir şarkının anlamı ve mesajı insanların ruhunda iz bırakmalı, sadece rakamlarla değil.

Abdussamed Tosun: Son şarkınız “Canını Yerim” çok samimi. Arkasındaki duygu nedir?

Murat Yürük: Ben İç Anadolu doğumluyum ve 17 yaşına kadar oralarda yaşadım. “Canını Yerim” tabirini çocuklukta sık duyardım; samimi ve içten bir sevgi ifadesidir. Şarkıda bir erkeğin, sevdiği kadına diğer insanların sözlerini ve tepkilerini umursamadan duygularını ifade etmesini anlatıyorum. Şarkının adı bana da sürpriz oldu ama bu ifade samimiyeti çok güzel yansıtıyor.

Abdussamed Tosun: Eskiden başarı kaset ve CD ile ölçülürdü, şimdi streaming sayıları ön planda. Bu rakamlar sanatın değerini yansıtıyor mu?

Murat Yürük: Kesinlikle hayır. Gerçek başarı, insanların hayatlarında ve hikayelerinde iz bırakabilmektir. Son aylarda en çok beğendiğim şarkılar, Youtube’da 200 bin civarında dinlenen parçalar oldu. Bu, rakamların gerçek değeri yansıtmadığını gösteriyor ve iyi müzik üretmeye devam eden herkese teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Abdussamed Tosun: Dijital çağda şarkılar sadece ses değil, klip ve algoritmalarla da var oluyor. Sanat bu çok katmanlı yapıda kayboluyor mu?

Murat Yürük: Gerçek sanat, böyle kriterlere ihtiyaç duymaz. Dijital çağda eşit fırsatların olması çok değerli; artık herkesin şansı var. Eskiden prodüktörlerin elinde olan güç, artık dijitalde daha demokratik bir şekilde dağıldı.

Abdussamed Tosun: Müzik topluma yön veren bir güç müdür, yoksa toplumun bir aynası mı?

Murat Yürük: Müzik hem yön verebilir, hem motive edebilir, hem de toplumun ruhunu yansıtabilir. 2000’lerin başındaki pop şarkıları, dönemin duygularını samimi bir şekilde yansıtıyordu; bugün ise dijital çağ şarkıları, cinsellik, suç ve uyuşturucu gibi temaları da işliyor. Gelecekte 2020’ler şarkıları, geçmişin ruhunu anlatan birer dönem hatırası olacak.

Abdussamed Tosun: Beşiktaş sizin için sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda bir aidiyet ve kimlik meselesi gibi görünüyor. Beşiktaş’ın sizde uyandırdığı duyguları nasıl tarif edersiniz?

Murat Yürük: Beşiktaş benim çocukluk aşkım diyebilirim. Futbol, hayatımda her zaman çok önemliydi ve Beşiktaş da o dönemde hayatımın bir parçası oldu. Beşiktaş bana halkı, samimiyeti ve ortalamayı hatırlatıyor; herkesin başına her şeyin gelebileceğini hatırlatıyor. Liverpool’a farklı kaybedip Chelsea ve Barcelona’yı yenebilen bir takım… Bu bana mütevazılık ve büyük konuşmamanın önemini gösteriyor. Toplumsal olaylarda taraftar grubunun reflekslerini sevmeyen yoktur; bence herkesin içinde biraz Beşiktaşlı ruhu vardır. Ancak belirtmem gerekiyor ki ben sadece takım tutuyorum, fanatik değilim; bu nedenle kimsenin kalbini kırmış olmam mümkün değil.

Abdussamed Tosun: Yoğun iş temposu ve müzik üretimi arasında nefes aldığınız anları nasıl yaratıyorsunuz? Günlük hayatınızda sizi en çok besleyen şey nedir?

Murat Yürük: Ben 5 yıl kadar Rize’de çalıştım, şu anda ise İzmir Tepecik EAH gibi zor bir yerdeyim. Doktorluk, eve de taşınan bir meslek; bu nedenle zamanımı çok iyi planlamak zorundayım. Boş zamanlarımda spor yapmaya ve mesleki gelişim için okumaya çalışıyorum. Ayrıca dizi, film ve kitaplarla da kendime zaman ayırıyorum. Günlük hayatımda beni en çok besleyen ve motive eden şeyler şarkı yazmak ve spor yapmak. Bu iki aktivite, yoğun tempoda nefes almamı ve enerjimi dengede tutmamı sağlıyor.

Abdussamed Tosun: Hekimlik, sanatçılık ve Beşiktaşlılık gibi güçlü kimlikleriniz var. Bunların hepsi ruhunuzun farklı parçaları gibi. Sizce hayatınızda en baskın olan kimlik hangisi?

Murat Yürük: Hekimlik mesaisi o kadar yoğun ki, istemesem de en baskın kimliğim bu oldu. Günde işe gidip, işten geliyorum; okuyor, araştırıyor ve sürekli öğreniyorum. Bu yoğun tempo, mesleğimi hayatımın merkezine koymama neden oluyor. Sanat ve Beşiktaş sevgisi hayatımda önemli yer tutsa da, günlük rutin ve sorumluluklar bakımından hekimlik ön planda.

Abdussamed Tosun: Kariyer yolculuğunuza baktığınızda, size en çok ilham veren ve hayatınızın dönüm noktası dediğiniz an nedir?

Murat Yürük: Bana en çok ilham veren şey, mesaj atan insanlar oldu diyebilirim. Yayınlanmış sadece 4-5 parçam varken, dinleyicilerden gelen geri bildirimler inanılmaz mutluluk veriyordu. İnsanların gece yarısı yazdığı mesajlarda, özlemi, hüznü ve aşkı benim sözlerimle yaşadıklarını görmek beni çok etkiledi. Bu deneyim, şarkılarıma daha çok emek vermemi sağladı ve benim müzikteki dönüm noktam oldu. Hekimlikte ise dönüm noktam, pratisyenlik dönemimde bilgi eksikliğimin insanlara fayda sağlamayacağını fark etmemdi. Bu nedenle uzmanlığımı almak ve daha doğru bir şekilde ihtiyacı olanlara yardım edebilmek için İzmir’de 18 ay daha çalışacağım.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.