Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, iktidara ekonomi üzerinden sert sözlerle yüklenerek erken seçim çağrısında bulundu:
“Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Milletimizde artık sabır da metanet de kalmadı. Bundan sonra bu millete yapacağınız en büyük hayır bu milletin önüne 2026 ilkbaharında seçim sandığını koymaktır. Bundan daha büyük bir hayır yapamazsınız!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Batman 2. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Ahmet Güneştekin Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede konuşan Fatih Erbakan, bölgede Amerika ve İsrail’in projelerine karşı birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
Erbakan, “Yıllarca bu bölgede yaşadığımız sorunların çözümü, birlik ve beraberliğin çaresi olarak İslam kardeşliğini Ümmet kardeşliğini Erbakan Hocamız ön plana çıkarttı. ‘Sen Türkçülük yaparsan o Kürkçülük yaparsa öbürü Arapçılık yaparsa paramparça oluruz ve Siyonizm’e yem olmaktan başka bir akibete uğramayız. Öyleyse biz İslam kardeşliği ile Ümmet kardeşliği ile bütün bu sorunların üstesinden geleceğiz’ dedi. Yeni dönemde de aynı ruhla aynı yolda yürüyen Yeniden Refah Partimiz var” dedi.
‘Trump’la NATO zirvesinde kadeh tokuşturanlardan bu adımları atmasını beklemiyoruz’
Erbakan, Gazze’de soykırımı ve İran’a saldıran İsrail’e karşı çok geç olmadan karşı fiili adımlar atılması gerektiği uyarısında bulunarak şöyle devam etti:
“İki seneye yaklaşan Gazze Soykırımı ve son olarak da komşumuz İran’a yapılan alçak saldırı hepimizin malumudur! Azgın terörist İsrail ve onun uşağı ABD; Arzı Mevud hayaline ulaşmak için dur durak bilmiyor… Terbiye edilmemiş aygır gibiler. Hukuk tanımıyor, adalet tanımıyor, hiçbir insani değeri tanımıyorlar. Büyük Şeytan ABD, Trump döneminde de Siyonist Soykırımcı İsrail’in emrinde… Başta Gazze olmak üzere, İslam Dünyası’nda Müslümanlar sürekli olarak katlediliyor… Trump, Siyonizm’e uşaklıkta Biden’ı hiç de aratmıyor!Siyonizm’in kovboyu Trump’ın her türlü desteğini alan Siyonist katiller üçte ikisi kadınlar ve çocuklar olmak üzere 55 bin Müslümanı şehit ettiler, 131 bin kardeşimizi de yaraladılar, sakat bıraktılar… Gerçek kayıplarımızın bu rakamlardan çok daha fazla olduğu da şüphe götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Terör Örgütü İsrail ve Onun uşağı ABD, bir yandan Gazze’yi tamamen işgal etmek için alçak saldırılarına devam ederken, diğer yandan da Yemen’i vuruyor, Suriye’nin Esad’dan kalan tüm askeri varlıklarını vuruyor, ardından da son olarak İran’ı vurmak suretiyle bütün dünyaya ve tabii öncelikle de Türkiye’ye “sıra size de gelecek!” mesajını veriyor. NATO’nun başındaki kişi de, İran’a yapılan hukuka, adalete, ahlâka aykırı saldırıyı desteklediklerini ilan ediyor. NATO’nun bir “haydutluğu koruma ve kollama” örgütü olduğunu tescilliyor! Milli Görüş Siyonist İsrail’in Irak, Suriye ve İran’dan sonra Türkiye’ye geleceğini yıllardır söylüyor. Milli Görüş’ün “İsrail laftan değil, güçten anlar!” tespitinin de haklılığı, bugün bir kez daha kanıtlandı. İran’ın füze saldırısı karşısında Tel Aviv’in pek çok yeri yerle bir olunca, Terör Örgütü’nün nasıl paniklediğini ve arabulucu bulma telâşına düştüğünü hep birlikte gördük. İşte burada da Milli Görüş’ün şahsiyetli dış politika anlayışı ve icraatları akla geliyor. İsrail’in, Amerika’nın karşısında sadece otururken konuşurken bacak bacak üstüne atarak değil bunlara karşı adımlar atarak şahsiyetli dış politikanın nasıl olması gerektiğini Milli görüş yıllarca gösterdi. Kıbrıs Barış Harekatı’nı Amerika’ya rağmen yapan Milli Görüş’tür… 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD, Türkiye’ye silah ambargosu koymuştu! Buna karşılık İncirlik Üssü’nü kapatan Milli Görüş’tür. Çekiç Gücü şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklardan kovan Milli Görüş’tür… ABD’nin İran ve Irak ambargolarını 54. Hükümet döneminde delen Milli Görüştür. ‘Bana ne Amerika’dan’ diyen irade Milli Görüş’te vardır! “Kuvvet ve Kudret sahibi Amerika değil, Cenabı Allah’tır” diyen Milli Görüş’tür! Bugün de iktidardan “laf değil, icraat” bekliyoruz… Ancak “Dostum” Trump’la NATO zirvesinde kadeh tokuşturanlardan bu adımları atmasını pek de beklemiyoruz ama biz yine de gerekli çağrımızı ve uyarılarımızı yapıyoruz.”
“Bu milletin önüne bir an önce sandığı getirin”
Ülkenin en önemli iç meselesinin ekonomik kriz olduğunu hatırlatan Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirerek, erken seçim çağrısında bulundu:
“80 bin lirayı aşan Yoksulluk sınırının çok altında maaş alan memurların Ocak ayında aldığı yüzde 11.55’lik maaş zammı çoktan tükendi, maaş zamları 5 ayda eridi bitti. Esnafı da maliyet artışları zorluyor. Haksız vergiler, banka borçları gırtlağı aştı. Doğalgaz, elektrik, kira artışları enflasyonu katladı. 27 bin TL’ye dayanan açlık sınırı, en düşük emekli aylığı olan 14.469 TL’yi neredeyse ikiye katladı. Emekliler perişan halde. 2 Asgari Ücret yoksulluk sınırının yarısı, asgari ücretli perişan. Sayın Cumhurbaşkanı asgari ücretle bir deponun 10 kez doldurulabilmesiyle övünüyor ancak asgari ücretli kirasını ödeyemiyor… Bakınız İstanbul’da ortalama kira 30 bin TL’ye yükselirken, 22 bin TL’lik asgari ücretle ev kiralamak imkânsız hale geldi. Merkezi ilçelerde kiralar 40-50 bin TL’ye ulaşırken, uygun fiyatlı bölgelerde bile tüm gelir kiraya yetmiyor. Çiftçiler artan girdi maliyetleri, düşük taban fiyatları ve zirai don olayları nedeniyle perişan durumda. Çiftçi borcunu ödeyemediği için traktöründen hayvanına kadar icralık durumda. Çiftçinin toplam borcu 1 trilyon liraya ulaştı… Geniş tanımlı işsizlik “yüzde 32’ye çıkmış, işsizler ordusu 13 milyon olmuş… Yunanistan’ın nüfusundan daha fazla işsizle karşı karşıyayız.
Bireysel kredi borçlusu kişi sayısı, son bir yılda 2 milyon kişi artarak 42,3 milyona ulaştı. Nüfusun yarısı borçla ayakta duruyor. Bireysel kredi borç bakiyesi ise 4,4 trilyon TL oldu. Kişi başına düşen borç tutarı 104 bin 888 TL’ye fırlıyor. 86 milyon nüfusa sahip ülkemizde icra ve iflas dosya sayısı 23 milyonu geçti. Bu sayı nüfusun 4’te 1’ini aşıyor. Uygulanan ekonomi politikalarının tahribatını sergileyen bu tablo, yüzbinlerce yeni işsizin habercisi! “Kötü günler geride kaldı, 2025 yılı, 2024’ten çok daha iyi olacak” diyen Sayın Erdoğan’a; “Maalesef Sayın Erdoğan ekonomide manzara ortada” diyebiliyoruz ancak. Bütün bu acı gerçeklere rağmen; Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki sıkıntıları aşacaklarını vurgulayarak “Sizlerden biraz daha sabır ve metanet istiyoruz” diyor. Siz bu saatten sonra hiçbir sıkıntıyı aşamazsınız, aşamayacağınızı bu veriler de açıkça ortaya koyuyor. Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Milletimizde artık sabır da metanet de kalmadı. Bundan sonra bu millete yapacağınız en büyük hayır bu milletin önüne 2026 ilkbaharında seçim sandığını koymaktır. Bundan daha büyük bir hayır yapamazsınız! Bir an önce sandığı getirin ki artık Milli Görüş gelsin ve bu ülkeyi borç-faiz girdabından kurtarsın!”