Ahmet Serhat Arvas: Modern kölelikten dijital köleliğe geçiş tasarlanıyor!

Ahmet Serhat Arvas: Modern kölelikten dijital köleliğe geçiş tasarlanıyor!
Yayınlama: 14.09.2025
A+
A-

Tarih, yalnızca geçmişi anlamak için değil bugünü ve yarını şekillendirmek için de en güçlü araçlardan biridir. Bu bilinçle çalışmalarını sürdüren tarihçi, yazar Ahmet Serhat Arvas, hem eserleri hem de fikirleriyle dikkat çeken bir isim. Biz de kendisiyle tarihe olan yolculuğunu, eğitime bakışını, dijitalleşme üzerine görüşlerini ve yeni kitabını konuştuk.

Abdussamed Tosun: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Tarihe ve eğitime olan ilginiz nasıl başladı? Özellikle bu alanlara yönelmenize neden olan bir olay, kişi ya da dönüm noktası var mıydı?

Ahmet Serhat Arvas: Ben doğma büyüme İstanbulluyum, Fatihliyim. Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yerler, sur içi İstanbul’dur. Binlerce esere ev sahipliği yapan bir Osmanlı başkentinde büyümek insanı ister istemez bir donanımla yetiştiriyor. Çocukken İstanbul’u çok dolaştım; caddelerini, sokaklarını, camilerini, müzelerini, hisarlarını adım adım öğrendim. Hatta arkadaşlarımla yeraltı geçitlerine bile girdiğimiz olurdu.

2008 yılında maddi sıkıntılar nedeniyle doğduğum şehirden ayrılmak zorunda kaldım. Ancak İstanbul özlemi, Marmara’ya ve şehrin siluetine duyduğum hasret içimde bir şeyleri harekete geçirdi. O dönemde okumaya başladım ve çoğunlukla tarih kitapları ilgimi çekti. Okuduklarımı paylaşmaya çalışıyor, fakat insanların hakikatleri duymak istemediklerini görüyordum. Bu süreç beni Tarih bölümünü okumaya yöneltti. Üniversiteyi bitirdim, öğretmenlik yaptım, kitaplar yazdım. Ne var ki, bugün Ordinaryüs Profesör bile olsanız, bazı insanların gerçeği duymak istememesi üzücü bir durum.

Abdussamed Tosun: “Tarihçi-yazar-eğitmen” kimliğiniz arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?

Ahmet Serhat Arvas: İnsanın önce bir amacı olmalı. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmalar bir anlam kazanır. Amaçsız bir eğitmen, davasız bir yazar ya da sadece para için tarih anlatan bir akademisyen insanlara ne katabilir? Bu üç kimlik aslında ayrı değil; bir davayı anlatmak için kullandığım üç farklı araç.

Davamız, hak-bâtıl mücadelesinde bâtılın karşısında dimdik durabilmektir. Yoksa on bin kitap okuyup toprağa girdiğimizde bunların bize faydası olmaz. Önemli olan, bildiklerimizi insanlara aktararak kazanımlar bırakmaktır. Tarih anlatmak sorumluluk gerektirir; yanlış bilgi vermek büyük bir vebaldir. Yazar kalemini doğru kullanmalı, bir eğitmen öğrencisine örnek olmalıdır. Mesele kimlik taşımak değil; bu kimliklerle doğru işler yapmak ve insan kazanabilmektir.

Abdussamed Tosun: “Dijital İşgal ve Transhümanizm” kitabınızdan biraz bahseder misiniz? Bu kitabı yazmaya sizi iten şey neydi?

Ahmet Serhat Arvas: Kitabım dijitalleşmenin karanlık yönlerine dikkat çekiyor. Planlı ve sistematik ilerleyen bu süreç, insanların huzurundan, sağlığından ve nesillerinden çok şey götürüyor. Pandemi döneminde bir yandan sosyal medyadan insanları uyarmaya çalışırken, diğer yandan bu ihtiyaca binaen kitabı yazmaya karar verdim.

Abdussamed Tosun: Sizce dijitalleşme insanlığın doğal evrim süreci mi yoksa bir tehdit mi?

Ahmet Serhat Arvas: İnsanlara tercih hakkı bırakılmıyor. Bu nedenle doğal bir evrim süreci diyemeyiz. Çünkü dijital teknolojilerin patronları var. Ellerinde tuttukları imkânları paylaşmıyorlar; sadece insanların kullanması ve tüketmesi için sunuyorlar. İşlerine gelmediğinde sansür uygulayabiliyor ya da teknolojiyi saf dışı bırakabiliyorlar. Yani süreç doğal değil, kontrollü işliyor.

Asıl tehdit, hayatımızdaki her şeyi dijitale taşımamız. Para, tapu, kimlik gibi unsurlar tamamen dijitalleştiğinde elektriğe ve sisteme bağımlı hale geleceğiz. Bu da “dünyayı sıfırlayacağız” diyenlerin en çok arzu ettiği dönüşümün ta kendisi.

Abdussamed Tosun: Dijital kölelik sistemi nedir? Bunu nasıl başarabilirler?

Ahmet Serhat Arvas: İlkel kölelikten modern köleliğe, şimdi de modern kölelikten dijital köleliğe geçiş tasarlanıyor. En büyük risk, kolaylık algısı ile insanların kandırılmasıdır. Örneğin deri altı çipler… Bugün yüzbinlerce insan bileğinin altında çip taşıyor. “Kimlik, kredi kartı, anahtar derdine son!” sloganıyla pazarlanan bu sistem, ilerleyen yıllarda güncellemeler ve yeni çiplerle daha da ileri gidecek. Belki beyne takılacak.

Bunlar komplo teorisi değil, bugün haberlerde reklamı yapılan şeyler. Telefonla kıyaslanamaz; çünkü telefonu kapatabilir, satabilir ya da kullanmamayı seçebilirsiniz. Ancak bileğinizin altındaki çip sizin kontrolünüzde olmayacak. İşte asıl fark bu.

Abdussamed Tosun: Transhümanizm konusundaki en büyük endişeleriniz nelerdir? Bu ideolojinin insanlık için taşıdığı risk nedir?

Ahmet Serhat Arvas: Transhümanizm iki yoldan ilerliyor: Biri ölümsüzlüğe ulaşmak, hastalıkları önlemek ve yaşlılığı engellemek. Diğeri ise nüfus azaltmak, insanları robotlaştırmak, çiplerle kontrol etmek ve yeni dünya düzenine uyumlu askerler yetiştirmek.

En büyük risk, genetik bilimini kullanmaları. Doğal gıdalara ulaşımın engellenmesi gibi, insan genetiğiyle oynamak da büyük tehlike taşıyor. Mülkiyet, cinsiyet gibi kavramları ortadan kaldırma çabaları da bunun parçası. Yaratılışa müdahale ederek insanı fıtratından koparmaya çalışıyorlar. Bu, aslında Yaradan’a savaş açmak anlamına geliyor.

Abdussamed Tosun: Yeni kitabınız “İlim, Fikir ve Aksiyon” hayırlı olsun. Bize biraz bu çalışmanızdan bahseder misiniz?

Ahmet Serhat Arvas: Çok teşekkür ederim. Uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir çalışmayı kitap haline getirmek beni çok sevindirdi. Dersler, atölyeler, konferanslar derken birçok gençle tanıştım. Ancak okulun dışında kendini geliştiren genç sayısı çok az. İlmin değerini, fikrin önemini ve aksiyonun gerekliliğini kavrayamıyorlar.

Ben de kolları sıvamanın vakti geldiğini düşündüm. Bu kısa dünya hayatında belki tek bir kişiye dokunuruz da hayra vesile oluruz. Kitapta kavramların üzerinde değil, toplumsal problemler üzerinden durmaya çalıştım. Ayrıca sinema, sanat ve tarih alanlarında farklı tespitler yaptım, Batıcılık görüşüne eleştiriler getirdim. Faydalı bir çalışma olduğuna inanıyorum. Çok teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim. Tüm takipçilerinize hürmet ve muhabbetlerimle..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.