Kurban Bayramı öncesi hayvan pazarları hareketlense de satışlar hayal kırıklığı yaratıyor. Üreticiler artan maliyetler yüzünden adeta iflasın eşiğinde, vatandaş ise fiyatlar karşısında kurbanlık almaktan vazgeçiyor. Küçükbaş kurbanlıklar 18 bin TL’den, büyükbaşlar 300 bin TL’ye kadar çıkıyor. Üstelik bu fiyatlara rağmen çadırlarda hayvanlar alıcı bekliyor.
İzmir’de ve diğer büyük şehirlerde kurulan geçici hayvan satış alanlarında tablo iç açıcı değil. Vatandaş sadece fiyatlara bakıp geçerken, üreticiler de bir umutla hayvanlarını satmaya çalışıyor.
Üreticiden Çaresizlik Çığlığı: “Satış yapamıyoruz”
Yem, akaryakıt ve işçilik maliyetlerindeki artış üreticiyi köşeye sıkıştırdı. İzmir’deki bir besici, “Geçen yıl 400-450 TL olan yem torbası bu yıl bin lirayı geçti. Her kalemde ciddi bir artış var. Buna rağmen hayvanlarımızı hak ettiği fiyata satamıyoruz. Neredeyse hiç satış yapamadım,” sözleriyle sektörün içinde bulunduğu çıkmazı özetledi.
Fiyat avantajına rağmen büyükbaş hayvanlara bile yeterli talep yok. Vatandaşın alım gücü dibe vurmuş durumda.
Uzman Uyarıyor: “Fiyatların sebebi sadece maliyet değil”
Hayvancılığın sadece maliyetlerle değil, aynı zamanda yanlış politikalarla boğulduğuna dikkat çeken Zootekni Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, tarım ve hayvancılık politikalarını sert sözlerle eleştirdi.
“Mera ve çayır alanları hızla azalıyor. Hayvancılık, fabrika yemine bağımlı hale getirildi. Ancak bu yemlerin hammaddesinin büyük kısmı ithalata, yani dövize bağlı. Döviz kuru kontrol altına alınmadığı sürece maliyetler de fiyatlar da artmaya devam edecek.”
Bu gidişle sofralardan önce kurbanlıklardan başlayarak etin tamamen erişilemez hale geleceğini vurgulayan Kaymakçı, şu çarpıcı uyarıda bulundu:
“Bu döngü üreticiyi baskılıyor, tüketiciyi mağdur ediyor. Böyle giderse et ve süt ürünleri yalnızca vitrin süsü olur.”