Altan Civelek: “Müzik yalnızca kulağa değil, kalbe de dokunmalı”

Altan Civelek: “Müzik yalnızca kulağa değil, kalbe de dokunmalı”
Yayınlama: 27.07.2025
A+
A-

Yüreğe dokunan şarkılarıyla tanıdığımız Karadeniz müziğinin sevilen isimlerinden Altan Civelek’le müzik serüvenini, hayatın ona kattıklarını, zorlukları, ilham kaynaklarını ve geleceğe dair hayallerini konuştuk. İşte o samimi ve dopdolu sohbetin detayları..

Abdussamed Tosun: Müzikle ilk tanışmanız ne zaman oldu? Çocukluğunuzda sizi müziğe yönlendiren özel bir an ya da kişi var mıydı?

Altan Civelek: Ben doğuştan müzisyenim diyebilirim. Babam ve iki amcam müzikle ilgilenen yetenekli insanlardı. Memleketin ilk orkestralarından birini kurup düğün ve festival gibi etkinliklerde sahne alırlardı. Özellikle küçük amcam Talat Civelek, hem bağlama hem de klavye çalardı. Benim müziğe olan yatkınlığımı fark edip destek oldu; onun sayesinde klavye çalmayı öğrendim. Biraz büyüdükçe onların ekibinde ben de yer almaya başladım.

Abdussamed Tosun: Küçüklüğünüzden bu yana sizi en çok etkileyen albümler neler oldu? Bu albümler şarkılarınıza ilham verdi mi?

Altan Civelek: O dönemlerde müzisyen olmak, özellikle düğün gibi etkinliklerde sahne almak, geniş bir repertuara sahip olmayı gerektiriyordu. Babam özgün müzik ve halk müziği dinlerdi, özellikle Ahmet Kaya’yı. Amcalarım ise dönemin pop ve taverna müziğine hayrandı. Hepsinden bir şeyler aldım. Üstüne bir de etnik türkülere olan ilgim eklenince, zamanla oldukça geniş bir repertuarım oldu.

Abdussamed Tosun: Bugüne kadar sizi en çok etkileyen sanatçılar kimler oldu? İlham aldığınız ya da örnek gördüğünüz isimler var mı?

Altan Civelek: Bu soruya birkaç isimle cevap vermek haksızlık olur. Çok geniş bir müzik yelpazesiyle büyüdüm. Her tarzdan sanatçıyı dinledim ve onların şarkılarını söyledim. Karadeniz müziğine yönelmemde ise Ayhan Alptekin’in çok büyük etkisi oldu. Ardeşen’de yaşadığım dönemde onun albümleri ve kendisiyle tanışmak, hem Lazca’ya hem de Karadeniz müziğine ilgimi artırdı.

Abdussamed Tosun: Altan Civelek kimdir? Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? O yıllarda müzikle ilişkiniz nasıldı?

Altan Civelek: Artvin’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Köprücü köyünde, dağlık bir bölgede dünyaya geldim. İlkokulu okumak için her gün 5 kilometre patika yollardan yürüdüm. 10 yaşımdan 20 yaşıma kadar Rize’nin Ardeşen ilçesinde yaşadım, liseyi orada tamamladım. Bu süreçte Laz kültürüne yakından tanık oldum ve Lazca öğrendim. Ardından Ankara’ya yerleştim ve sahne hayatıma orada devam ettim.

Çocukluğum babaannem ve dedemle yaylalarda geçti. Hayvanlarla iç içe bir hayat yaşadım. Bu yüzden doğaya ve tüm canlılara büyük bir sevgi ve saygı besliyorum. Elektriksiz, gaz lambalı dönemleri de gördüm; günümüz teknolojisini de yaşıyorum. Bu geçişler beni ben yaptı.

Hayalim, dedemin çok istediği gibi üniformalı bir subay olmaktı. Ancak müzikle tanışınca sahneler çocukluk hayallerimin yerini aldı. Artık önceliğim; atalarımızdan miras kalan ezgileri insanlara ulaştırmaktı.

Abdussamed Tosun: Profesyonel müzik kariyerinize adım atarken hangi zorluklarla karşılaştınız? Bu süreçte sizi motive eden neydi?

Altan Civelek: Sahne almaya profesyonel anlamda başladığımda genellikle alkollü mekânlarda çalışıyordum. Dinleyici kitlesiyle yaşanan küçük çaplı sorunlar, örneğin istek şarkı çalma baskısı ilk zorlandığım konulardandı. Zamanla repertuarımı genişlettikçe bu sorunları aşabildim.

Albüm yapmaya karar verdiğimde ise en büyük zorluk maliyetti. Aracımı satmak zorunda kaldım. Yapımcı bulmak, klip çekimleri, yayın süreçleri derken ciddi yüklerin altına girdik. Neyse ki Pasaj Müzik bu süreçte devreye girdi ve bana büyük destek verdi.

Beni ayakta tutan şey, eserlerime duyduğum inançtı. Belki pandemi, terör olayları ve doğal afetler yüzünden yeterli tanıtım yapamadık ama ben dijitalde kalıcı bir iz bıraktığımıza inanıyorum. Popüler olmasak da pek çok kişinin kalbine dokunduğumuzu biliyorum. Belki bir gün gerçek sanatın değeri yeniden anlaşılır. Bu umut, hâlâ müzik üretmemin en büyük nedeni.

Abdussamed Tosun: Kariyerinizdeki dönüm noktası neydi? “O gün olmasaydı, bugün burada olmazdım” dediğiniz bir an var mı?

Altan Civelek: Bugün çok büyük bir noktada olduğumu düşünmüyorum ama beni ve şarkılarımı değerli bulan bir dinleyici kitlesi olması çok kıymetli. Bu yolculuğun başlangıcı “Deniz Gözlüm” adlı şarkımın demo kaydıyla oldu. Askerdeyken bilgisayar uzmanı arkadaşlarım bu şarkıyı beğenip YouTube’a yüklediler. Her şey böyle başladı.

Abdussamed Tosun: Pasaj Müzik ile yollarınız nasıl kesişti? Bu iş birliği size neler kattı?

Altan Civelek: Pasaj Müzik, alanında çok değerli isimlerin bir araya geldiği köklü bir yapım şirketi. Karadeniz müziğine olan ilgileri bizi cezbetti. Şarkılarımı dinlediklerinde memnuniyetle yayınlayabileceklerini söylediler. Klip çekimleri ve diğer prodüksiyon aşamalarında verdikleri destek sayesinde albüm sürecini başarıyla tamamladık.

Ancak ben popülerlik peşinde koşmak yerine biraz daha geri planda kalmayı seçtim. Bu benim kişisel tercihimdi. Umuyorum ki ileride yeniden bir araya geliriz ve daha güçlü projelere imza atarız.

Abdussamed Tosun: “Deniz Gözlüm” şarkısı oldukça sevildi. Bu şarkının sizin için önemi nedir? Nasıl ortaya çıktı?

Altan Civelek: “Deniz Gözlüm”ün söz ve müziği kuzenim Ebral Aydın’a ait. Bir memleket ziyaretinde şarkıyı ilk kez dinledim ve çok etkilendim. Ankara’ya dönerken ezgi aklımdan hiç çıkmadı. Evde basit bir demo kayıt yaptım. CD ve flash belleklerle sakladığımız bu kaydı memleketteki akrabalara verdim. Sonrasında şarkı, hafıza kartlarına yüklenerek elden ele yayıldı.

Bir gün çarşı iznindeyken ünlü yapımcı Şahin Özer beni arayıp albüm yapmak istediğini söyledi. Ancak o sırada kuzenim Ebral’e de teklif geldiği için şarkıyı okuyamadım. Yıllar sonra içimde kalan bu ukdeyi albümümde yer vererek gerçekleştirdim. Ebral’in desteği olmasa mümkün olmazdı, ona minnettarım.

Abdussamed Tosun: Şarkılarınızda sık sık hüzün ve melankoli hissediliyor. Bu duygular sizin hayatınızda nasıl bir yer tutuyor? Üretiminizi nasıl etkiliyor?

Altan Civelek: Ben de birçok sanatçı gibi oldukça duygusal bir yapıya sahibim. Çevremde yaşanan olaylardan, ülke gündeminden, izlediğim bir filmden ya da bir arkadaşımın hikâyesinden etkilenebiliyorum. Bu durum, şarkılarımın temasını da şekillendiriyor.

Örneğin; albüm sürecinde aranjörümün yaşadığı imkânsız bir aşk “Gece (Sevdaluk)” adlı parçanın ortaya çıkmasına vesile oldu. Söz yazmak benim için melodi üretmekten daha zor. Bu yüzden bazı şarkılarımda şair-yazar-besteci dostlarımdan destek aldım.

Abdussamed Tosun: Müzik hayatınızda nasıl bir boşluğu dolduruyor? Sizin için bir terapi mi, kaçış mı yoksa ifade biçimi mi?

Altan Civelek: Müzik benim için her şey.. Yalnızken sığınağım, sahnedeyken kendimi ifade etme biçimim, yolda sakinleştiricim, doğadayken terapim.. Başkalarından dinlediğimde ise yoldaşım diyebilirim.

Günümüzde müzikte “doğallık” ve “samimiyet” sizce ne kadar önemli? Gerçek duygular hâlâ dinleyiciye ulaşıyor mu?

Bence samimiyet hâlâ dinleyicinin en öncelikli beklentisi. Ancak üretici tarafında bu samimiyetin azaldığını görüyoruz. Eserler yapay hikâyelere sahip olunca, çok dinlenip kısa sürede unutuluyor. Kalıcı şarkılar artık eskisi kadar yaygın değil.

Abdussamed Tosun: Popülerlik ve kalite arasında nasıl bir denge var? Dinlenme sayıları mı, yoksa içerik mi belirleyici oluyor?

Altan Civelek: Popüler olan her şey kaliteli değildir ama kaliteli işler de popüler olabilir. Burada süreklilik önemli. Dinleyiciler genellikle popüler olana yöneliyor. Ama kaliteli işler günün birinde değerini buluyor ve klasikleşiyor.

Abdussamed Tosun: Karadeniz müziğinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleneksel ezgiler ile modern tarzlar arasında bir denge kurulabiliyor mu?

Altan Civelek: Karadeniz bölgesi, iller hatta köyler arasında bile kültürel çeşitliliğe sahip. Bazı sanatçılar geleneklerinden kopmadan müzik yaparken, bazıları global bir tarzı benimsiyor. Bu iki yaklaşımı harmanlayanlar da var. Bugün isim yapmış birçok sanatçı, hem kendi kültürlerinin temsilcisi hem de dinleyiciyle bağ kurma konusunda başarılı.

Elbette sosyal medya sayesinde popüler işler ön plana çıkıyor. Ancak ben, yapılan her işin eninde sonunda hak ettiği yere ulaşacağına inanıyorum. Bu dengeyi; müziği derinlemesine hissedenlerle yüzeysel tüketen dinleyici kitlesi belirliyor.

Abdussamed Tosun: Karadeniz müziğinin önemli isimlerinden Volkan Konak hakkında ne düşünüyorsunuz? Onun müziği sizce nasıl bir konumda?

Altan Civelek: Volkan Konak, Karadeniz müziğini modern bir dille evrenselleştirebilmiş çok değerli bir sanatçıdır. Sadece Karadeniz’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında insanlara dokunmayı başarmıştır. Bu yönüyle, yöresel müziğin ötesinde bir halk ozanına dönüşmüştür.

Yaptığı işler birçok genç sanatçıya ilham oldu, yol gösterdi. Mekânı cennet olsun, büyük bir değerdi.

Abdussamed Tosun: Sosyal medyanın müzik sektörüne etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Altan Civelek: Sosyal medya maddi getirisi açısından müzisyenler için avantajlı olsa da, müziğin kalitesi ve kalıcılığı açısından zararları var. Hızlı tüketime yönelik, tanıdık melodilere dayanan “anlık hit” şarkılar üretilmeye başlandı.

Ancak sosyal medya, değerli bir işi dinleyiciyle buluşturmak, daha fazla insana ulaşmak ve kendini ispat etmek açısından doğru kullanıldığında büyük bir imkân. Zararı da var, faydası da. Önemli olan nasıl kullanıldığı.

Abdussamed Tosun: Sizce müzikte başarının ölçüsü nedir? Dinlenme sayıları mı, kalbe dokunmak mı?

Altan Civelek: Bu soruya daha önce dolaylı olarak değinmiştim ama yine de açıkça söyleyeyim: Başarı sadece izlenme ve tıklanma rakamlarıyla ölçülemez. Kalıcı olmak, üretmeye devam etmek ve insanların ruhuna dokunmak esas başarıdır.

Dinleyicinin kim olduğu, ne hissettiği, senin şarkılarını nasıl içselleştirdiği çok daha önemlidir. Yaptığın işe gönül rahatlığıyla sahip çıkabiliyorsan, bence başarılısındır.

Abdussamed Tosun: Yeni projeler var mı? Dinleyicileri yakın zamanda nasıl sürprizler bekliyor?

Altan Civelek: Geç yaşta baba oldum ve şu an üç yaşına yaklaşan ikiz kızlarım var. Eşimin hamileliğiyle başlayan bu süreç, çocukların büyümesiyle devam etti ve hâlâ da yoğun şekilde sürüyor. Bu nedenle bir süredir yeni bir şey yayınlayamadım.

Ama üretmekten hiç vazgeçmedim. Yeni şarkılar hazırladım, stüdyo sürecine başladık. Vakit bulduğumda birkaçı tamamlanacak. Planım; ya birkaç şarkıyı aynı anda ya da her ay birini olacak şekilde yayınlamak.

Abdussamed Tosun: Şu sıralar tekrar tekrar dinlemekten keyif aldığınız üç şarkı hangileri? Bu şarkılar ruh hâlinizi ya da tarzınızı yansıtıyor mu?

Altan Civelek: Sahnemde yeni ve popüler şarkıları sıkça seslendirdiğim için özel zamanlarımda eski eserlere yöneliyorum. Türkülerimizin modern uyarlamalarına bayılıyorum. Sanatçı fark etmeksizin dinliyorum ama iz bırakan üç şarkı söylemem gerekirse:

▪︎ Nilüfer – “İnkâr Etme” (Müslüm Gürses’in yorumu da muazzam)

▪︎ Onur Akın – “Gaybana Geceler” (Babamın benden dinlemeyi en çok sevdiği türküydü)

▪︎ Ahmet Kaya – “Karanlıkta”

Abdussamed Tosun: Müzik dışında ilgilendiğiniz başka sanat dalları var mı?

Altan Civelek: Müzik dışında sanatlara daha çok izleyici olarak ilgim var. Özellikle sinemaya büyük bir merakım var. Boş vakit buldukça, kaçırdığım klasik filmleri izlemeye çalışıyorum. Artık sinema cebimize kadar girdiği için fırsat buldukça izlemeye devam ediyorum.

Abdussamed Tosun: Hayatınızda iz bırakan kitaplar ya da yazarlar oldu mu?

Altan Civelek: Samimi olayım: Okumayı her zaman çok sevdim ama kitap okuma konusunda biraz tembelim. Başlayıp yarım bıraktığım çok kitap oldu. Sadece askerlik döneminde bol bol okuyabildim. O zamanlar, hayatımın en verimli okuma dönemiydi diyebilirim.

Günümüzde sosyal medya alışkanlıklarımız nedeniyle hepimiz okumaktan biraz uzaklaştık. Ama hâlâ köşe yazılarını, özel bloglardaki makaleleri takip etmeyi çok seviyorum.

Abdussamed Tosun: Dünya çapında bir müzikal projeye imza atacak olsanız, kiminle çalışmak isterdiniz? Bir düet hayaliniz var mı?

Altan Civelek: Bu benim gibi bir sanatçı için büyük bir hayal. Ne yazık ki bunu başaran çok fazla sanatçımız yok. Ancak hayal kurmaktan zarar gelmez.

Tiyatro ve oyunculuğa ilgim var. Rol yapma yeteneğime güveniyorum. Böyle bir fırsat gelse altından kalkabilirim. Bir diğer hayalim ise Karadenizli olduğunu bildiğim Tarkan’ın bir Karadeniz türküsü seslendirmesi. Ve tabii o eserde onunla düet yapmak.

Abdussamed Tosun: Son olarak, müziğinizle insanlara ne bırakmak istiyorsunuz? Yıllar sonra nasıl hatırlanmak istersiniz?

Altan Civelek: Ben, bir ses sanatçısı olarak sadece kulağa değil, kalbe de dokunmak istiyorum. Her şarkımda bir yaşam kırıntısı, bir anı, bir duygu var. Kimisinde memleket kokusu, kimisinde bir aşk yarası, kimisinde çocukluk özlemi.. İnsanlara “yalnız değilsin” duygusunu vermek istiyorum.

Çünkü müzik bazen dert ortağı, bazen yol arkadaşıdır. Yıllar sonra dinleyiciler beni ve şarkılarımı hatırladıklarında “Samimi bir adamdı, sesiyle ruhumuza dokunurdu” desinler isterim. Benim için mesele sahnede olmak değil; insanların hayat yolculuğuna eşlik edebilen bir ses olarak, gelecek nesillerin kalplerinde var olabilmek.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.