Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılan bir atama, Ankara kulislerini karıştırdı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen’in kızı Şeyma Şen Aybek’in, “açıktan atama” yoluyla Almanya Mainz Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği görevine getirildiği ortaya çıktı. Atamanın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde yapılması tepkileri artırdı.
Binlerce öğretmen adayı atama beklerken ve eğitim camiası ekonomik zorluklarla boğuşurken, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde gerçekleşen bir “yurt dışı görevlendirmesi” liyakat tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki MEB bütçe görüşmelerinde ortaya çıkan bilgiye göre; AKP MYK Üyesi ve AR-GE Eğitim Başkanı Mustafa Şen’in kızı Şeyma Şen Aybek, Almanya’daki kritik bir göreve getirildi.
Sınavsız, ‘açıktan’ atama
MEB kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Şeyma Şen Aybek, Mainz Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği görevine “açıktan atama” yöntemiyle, yani olağan kariyer basamakları ve sınav süreçleri baypas edilerek getirildi.
Bakanlık bürokrasisi içinde dahi rahatsızlık yarattığı belirtilen atamanın, öğretmenlerin meslek onurunun konuşulduğu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde resmileşmesi, eleştirilerin dozunu artırdı. Aynı atama dalgasında Hamburg Eğitim Ataşeliği’ne de Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Mustafa Ekici’nin getirildiği öğrenildi.
Meclis’te sert tepki: “Bir milyon kişinin içinde adam bulamadınız mı?”
Atama skandalını Meclis gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yüzüne karşı sert ifadeler kullandı. “Siz ancak bakan çocuklarının hakkını bilirsiniz, başka da bilmezsiniz” diyen Özçağdaş, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Bir milyon kişinin içinde liyakatli adam bulamamışsınız, bir AKP’linin kızını torpille Almanya’ya göndermişsiniz. Hem de 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, atamasız ve dışarıdan…”
MESEM acısı ile ‘ballı atama’ çelişkisi
Özçağdaş konuşmasında, bir yanda siyasi elitlerin çocuklarına sağlanan imkanlara, diğer yanda ise Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) hayatını kaybeden yoksul halk çocuklarına dikkat çekti.
17 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlatan Özçağdaş, “Bunu görmediniz, duymadınız, ailelerini aramadınız. Perşembe günü MESEM’de hayatını kaybeden Eren Dağ’ın duruşması vardı. Tarla sahibi iyi halden 3 yıl aldı, iş yeri sahibi parayla kurtuldu. Eren’in babası ‘Neden hiç kamu görevlisi yargılanmıyor?’ diye soruyor. Siz Eren’in babasına ne cevap vereceksiniz?” ifadeleriyle vicdanlara seslendi.
Bu atama, kamuda “emanetin ehline verilmesi” ilkesinin yerini “akraba kayırmacılığına” bıraktığı eleştirilerini bir kez daha gündeme taşıdı.