MSB “Zafiyet yok” dedi, muhalefet “Roketsan’ın dibine nasıl geldi?” diye sordu

MSB “Zafiyet yok” dedi, muhalefet “Roketsan’ın dibine nasıl geldi?” diye sordu
Yayınlama: 18.12.2025
A+
A-

Başkent Ankara’da uçuşların durdurulmasına neden olan ve F-16’lar tarafından vurulan İHA olayında detaylar netleşiyor. Milli Savunma Bakanlığı, aracın Karadeniz’den itibaren takip edildiğini ve sivil zayiat olmaması için Elmadağ kırsalında düşürüldüğünü açıkladı. Ancak İHA’nın sınır hattında değil, Türkiye’nin en kritik savunma tesislerinin bulunduğu noktada imha edilmesi, “güvenlik zafiyeti” tartışmalarını bitirmedi.

Polonya ve Romanya hava sahalarındaki ihlallerin ardından Türkiye’nin başkenti Ankara’da yaşanan İHA hareketliliği, güvenlik bürokrasisinin bir numaralı gündem maddesi oldu. Karadeniz üzerinden Türk hava sahasını ihlal eden ve Elmadağ-Çankırı hattında F-16 savaş uçakları tarafından vurulan araçla ilgili MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, kameralar karşısına geçerek kapsamlı bir açıklama yaptı.

MSB: “Karadeniz’den itibaren takip ettik”

Bakanlık, kamuoyunda oluşan “Radarlar görmedi mi, neden başkente kadar geldi?” sorularına teknik detaylarla yanıt verdi. İHA’nın 15 Aralık’ta Karadeniz yönünden yaklaştığının tespit edildiği belirtildi.

Tuğamiral Aktürk, aracın neden sınırda vurulmadığını ve izlenen prosedürü şu sözlerle savundu:

“Kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür. Uygulanan yöntem, yerleşim alanlarına yönelik riskleri bertaraf eden en ihtiyatlı ve güvenli yaklaşım olarak icra edilmiştir.”

“Düşük radar izi tespiti zorlaştırdı”

Bakanlık kaynakları, İHA’nın tespit sürecinin zorluğuna dikkat çekti. Aracın “düşük radar kesit alanına” (hayalet uçak özelliği veya küçük boyut) sahip olması nedeniyle tespitin güçleştiği, sürecin sadece tek bir radar verisiyle değil; elektro-optik ve elektronik harp sistemlerinden gelen verilerin teyidiyle yönetildiği vurgulandı.

MSB, “Hava savunma sistemimizin zafiyet içinde olduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır” diyerek eleştirileri reddetti.

Kime ait olduğu neden belirlenemedi?

Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen İHA’nın menşei ve aidiyeti hakkında resmi bir bilgi paylaşılmadı. MSB, bu durumun gerekçesini “imha yöntemine” bağladı. Aracın havada füzeyle vurulması nedeniyle çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağıldığı, bu durumun enkaz toplanmasını ve teknik analizi zorlaştırdığı kaydedildi.

Muhalefet ikna olmadı: “Roketsan’ın kalbinde ne işi var?”

MSB’nin “kontrollü süreç” açıklamasına rağmen, İHA’nın düşürüldüğü lokasyon tartışma konusu olmaya devam ediyor. Aracın imha edildiği Elmadağ bölgesi, Türkiye’nin savunma sanayiisinin kalbi sayılan Roketsan ve MKE (Makine ve Kimya Endüstrisi) gibi stratejik tesislere ev sahipliği yapıyor.

Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP, olayın basit bir “kontrolden çıkma” vakası olmayabileceğini savunuyor. CHP’li Zeynel Emre ve Yankı Bağcıoğlu, verdikleri önergelerde şu kritik soruları yöneltti:

“Bu cisim stratejik kurumlarımızın dibine kadar nasıl gelebildi? Tespit ve önleme süreçleri neden sınırda değil de başkentin üzerinde, yüzlerce kilometre içeride işletildi? Bu bir provokasyon veya istihbarat uçuşu mu?”

Envantere yeni giren silahlar ve Suriye mesajı

Basın toplantısında sadece İHA krizi değil, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni yetenekleri ve sınır ötesi politikalar da gündeme geldi.

Suriye’deki gelişmeler ve SDG’nin Şam ordusuna entegrasyonu tartışmalarına değinen Bakanlık, “Türkiye, Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve ‘Tek Devlet, Tek Ordu’ ilkesini desteklemeye kararlıdır” mesajını verdi.

Ayrıca TSK envanterine giren yeni sistemlerin kabul faaliyetlerinin tamamlandığı duyuruldu:

  • L-UMTAS: Lazer Arayıcı Başlıklı Uzun Menzilli Tanksavar füzesi.

  • HİSAR-O: Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi.

  • KARAOK: Tanksavar Silah Sistemi.

  • M60T: Modernize edilen ana muharebe tankı.

  • Bayraktar TB-3: Kısa pistli gemilere iniş-kalkış yapabilen SİHA.

Açıklamada, 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenecek törenle, Pakistan MİLGEM Projesi’nin ikinci gemisi, Akhisar Gemisi, Hızırreis Denizaltısı ve ULAQ İnsansız Deniz Aracı’nın hizmete gireceği bilgisi de paylaşıldı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.