Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen “üst düzey bürokrata 30 bin TL seyyanen zam” kararını Meclis gündemine taşıdı. Memur ve emeklinin yüzde 17,5 zamma mahkum edildiğini hatırlatan Bekin, Bakan Işıkhan’a zor sorular yöneltti: “Hazine’de vatandaşa para yokken, bürokrat zammının kaynağı nereden?”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ve üst düzey kamu yöneticilerine 30 bin TL’ye kadar seyyanen zam öngören teklif, Ankara’da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle “ücret adaletsizliğini” gözler önüne serdi.
Bekin, milyonlarca asgari ücretli ve emekli 2026 yılı için “kemer sıkmaya” davet edilirken, bürokratlara yapılan bu ayrıcalığın “çalışma barışını” bozacağını savundu.
Doğan Bekin, önergesinde 2025 yılı enflasyon verilerine dikkat çekti. Memur ve emeklilerin Ocak ayında alacağı zammın yüzde 17,5 seviyesinde kalacağını hatırlatan Bekin, şu ifadeleri kullandı:
“Vatandaşlarımızın geçim sıkıntısı giderek artıyor. Emekliler düşük maaşlarla temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor. Asgari ücret yoksulluk sınırının altında. Ancak bu tablo ortadayken, üst düzey kamu yöneticilerinin maaşlarına 30 bin TL seyyanen zam yapılması kamuoyu vicdanını yaralamıştır.”
Doğan Bekin, Anayasa’nın 55. maddesindeki “devletin çalışanların yaşam düzeyini yükseltme yükümlülüğünü” hatırlatarak Bakan Işıkhan’dan şu soruların cevabını istedi:
Kaynak Nereden? Hazine giderlerini azaltmak adına asgari ücretliye verilecek zam oranı bile en düşükte tutulurken, bürokratlara yapılan bu zammın bütçesi nereden karşılanacaktır?
Uçurum Büyümüyor mu? Asgari ücretli ve memur yoksulluk sınırındayken, bu zam ile çalışanlar arasındaki ücret makasının daha da açıldığı düşünülmekte midir?
Vatandaşa Ek Zam Var mı? Bürokratlara yapılan bu jestin ardından, açlık sınırının altında kalan emeklilere ve asgari ücretlilere de benzer bir “ek ödeme” veya “ilave artış” yapılması planlanmakta mıdır?
Anayasa İhlal Edilmiyor mu? Devletin “adaletli ücret” yükümlülüğünü içeren Anayasa maddesine göre, yapılan bu ayrımcılık anayasal bir ihlal değil midir?
Milyonlarca çalışanın gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndayken, bürokrasinin tavanına yapılan bu “sessiz zam” hamlesine Bakanlık’tan nasıl bir yanıt geleceği merak konusu.