İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Kanal İstanbul güzergahındaki Sazlıdere Barajı havzasında süren yapılaşmayı Meclis gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanlığı kararıyla “içme suyu” vasfının kaldırıldığını belirten Bekin, “Sosyal konut adı altında milyarlarca liralık rant projesi yürütülüyor, İstanbul susuzluğa mahkum ediliyor” uyarısında bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan yeni bir soru önergesi, İstanbul’un geleceğini tehdit eden “Kanal İstanbul Projesi” kapsamındaki yapılaşma ısrarını ve bu ısrarın maliyetini gözler önüne serdi. İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, şehrin can damarı olan su havzalarının nasıl betona gömüldüğünü tek tek sıraladı.
Sazlıdere Barajı betona teslim ediliyor
Önergede, İSKİ’nin “yapılaşma olmamalı” şeklindeki bilimsel uyarılarına rağmen Sazlıdere Barajı havzasının Bakanlık ve TOKİ eliyle şantiye alanına çevrildiği vurgulandı. Bekin, 2,5 milyon metrekarelik devasa bir alana yapılması planlanan konut ve ticaret merkezi projelerine verilen “ÇED Olumlu” kararıyla sürecin hızlandırıldığını belirtti.
Doğan Bekin, İstanbul’da yaklaşık 750 bin kişiye hayat veren Sazlıdere Su Havzası’nın, Cumhurbaşkanlığı kararıyla “içme suyu kaynağı” vasfının kağıt üzerinde kaldırılarak yok edildiğine dikkat çekti. Bekin, “Baraj çevresinde yaklaşık 40 bin kişinin yaşayacağı yeni bir yerleşim merkezi kurularak İstanbul’un su güvenliği tehlikeye atılıyor” ifadelerini kullandı.
Tarım arazilerine “Tarım Dışı” kılıfı
Projenin yarattığı tahribat sadece su ile sınırlı kalmadı. Bekin’in paylaştığı verilere göre, proje alanında bulunan ve İstanbul’un gıda güvenliği için kritik öneme sahip 12 bin 594 hektarlık verimli tarım arazisi, yapılaşmanın önünü açmak için “tarım dışı alan” olarak ilan edildi.
“Sosyal Konut” adı altında milyarlarca liralık harcama
Soru önergesinde, “250 Bin Sosyal Konut Projesi” adı altında yürütülen inşaatların maliyeti de dudak uçuklattı. Bekin, dar gelirli vatandaşların ev sahibi yapılması amacıyla lanse edilen ancak lüks konutlara dönüşen projenin mali bilançosunu şöyle açıkladı:
“13, 14 ve 15’inci bölge projeleri için 14 milyar 694 milyon TL, 16 ve 17’nci bölge inşaatlarına ise 14 milyar 503 milyon TL olmak üzere toplamda devasa bir harcama yapılacaktır”.
Bakan Kurum’a zor sorular: Bu konutları kimler aldı?
İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Bakan Murat Kurum’a yönelttiği sorularda projenin “sosyal” yönünü ve bilimsel dayanaklarını sorguladı. Bekin’in yanıt aradığı kritik sorular şunlar oldu:
Sosyal Konut Çelişkisi: Kanal İstanbul kapsamındaki bu projelerin “Sosyal Konut” olarak tanımlanmasının gerekçesi nedir? Çok yüksek fiyatlara sahip olduğu bilinen bu konutların satışı kimlere yapılmıştır?.
Dar Gelirli Payı: Tahmini 40 bin kişinin yaşayacağı bu konutlardan ne kadarı gerçekten dar gelirli vatandaşlarımıza ayrılmıştır?.
Su Krizi Çözümü: İSKİ’nin uyarılarına rağmen Sazlıdere Barajı’nın devre dışı bırakılmasıyla oluşacak su açığı için Bakanlığınız hangi alternatif çözümleri üretmiştir?.
Bilimsel Kriter: 2,5 milyon metrekarelik alana verilen “ÇED Olumlu” kararı hangi bilimsel kritere dayanmaktadır?.
İhaleler Kime Gitti: Kanal İstanbul kapsamındaki bu konutların yapım işi hangi inşaat firmalarına verilmiştir?.
Bekin, İstanbul’un hem su sorunuyla hem de yüksek nüfus yoğunluğuyla boğuştuğu bir dönemde, bu projenin şehirde yarattığı tahribatı daha da artıracağını belirterek yetkilileri uyardı.