Boğaziçi Üniversitesi’nde İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından düzenlenen ve Nurettin Yıldız’ın konuşmacı olarak katıldığı “İslami İlimler: Kim için, ne kadar?” başlıklı söyleşi, bazı öğrenci gruplarının protestosuyla karşılaştı.
Söyleşinin başlamasından önce Yıldız’ın üniversiteye girişini engellemek isteyen bir grup, kampüs içinde yürüyüş düzenleyerek gerginliğe neden oldu. Polis müdahalesiyle arbede yaşandı, ardından etkinlik gerçekleşti. Söyleşi öncesi kulüp odasının kapısı saldırıya uğrarken, Boğaziçi Üniversitesi yönetimi olayla ilgili disiplin soruşturması başlatıldığını ve suç duyurusunda bulunulacağını duyurdu. Saldırıyı gerçekleştiren grubun “Şeriat’a geçit yok” gibi doğrudan İslam’ı hedef alan söylemleri ise dikkat çekti.
Protestolar ve Tekbir Sesleri Bir Arada
Etkinliğe destek veren öğrenciler, protestolar karşısında fakülte bahçesinde tekbir getirerek karşılık verdi. Sosyal medya üzerinden organize olan bazı gruplar okul kapısına yazı yazarak tepkilerini gösterirken, yoğun tehdit ve hedef göstermelere rağmen program geniş katılımla gerçekleşti. Salon yetersiz kalınca birçok öğrenci konuşmayı ayakta dinledi.
Söyleşi sırasında bazı şahısların masaya yumurta attığı belirtildi. Ancak bu eylemler programa olan ilgiyi engellemedi. Yaşanan gerginliğe rağmen Nurettin Yıldız konuşmasını tamamladı.
BİSAK: “Allah Nurunu Tamamlayacaktır”
BİSAK, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“BİSAK olarak Nurettin Yıldız hoca ile yapacağımız ‘İslami İlimler: Kim İçin, Ne Kadar?’ etkinliğimiz üzerine sosyal medyada ve Whatsapp gruplarında yapılan hedef göstermeler, tehditler ve hakaretler kabul edilemezdir. Bu ahlaksızca tavır söylemi de aşmış; etkinliğimizin onaylı afişleri yırtılmış, kulüp odamızın kapısı vandalize edilmiştir.
Üniversitemiz dahilinde böyle saldırgan bir ortam oluşturulması; konuşmacımızın, üyelerimizin ve katılımcılarımızın emniyetini açıkça tehdit etmektedir. Siyasi-ideolojik görüşlerini, sayısı on bini aşan bir öğrenci kitlesinin ortak kabulüymüş gibi dayatarak okul içinde zorba bir tavırla hakimiyet kurmaya çalışan çevreler, ortak ders ve bölüm gruplarını propaganda kanalı gibi kullanmakta ve kulübümüzü ve konuşmacımızı açıkça hedef göstermektedir. Daima fikir ve ifade hürriyetini gündem ederek mağduriyet söylemi üreten bu çevreler, ikiyüzlülüklerini bu hadisedede de göstermiştir. Kulüp odamızın kapısını vandalize ederek ‘şeriata geçit vermeyeceklerini’ iddia edenler bilmelidir ki ‘Kafirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.’”