Suat Kılıç: “Terörsüz Türkiye sürecini destekliyor, PKK ile müzakere edilmesini desteklemiyoruz”

Suat Kılıç: “Terörsüz Türkiye sürecini destekliyor, PKK ile müzakere edilmesini desteklemiyoruz”
Yayınlama: 01.07.2025
A+
A-

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Terörsüz Türkiye sürecini destekliyoruz. PKK ile müzakere edilmesini desteklemiyoruz. Terörle müzakere edilmez, terörle mücadele edilir. PKK aylar önce bir silah bırakma açıklaması yaptığı halde henüz herhangi bir yerde silahların devleti ya da devlet yetkililerine teslim edildiğini görmedik. Muhatap bir terör örgütü olduğu için silahlar eksiksiz bir şekilde teslim edilmedikçe silah bırakacaklarına inanmıyoruz.” Dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen MYK toplantısı sonrası gündeme dair açıklamalarda bulundu.

 

“İnançlara saldırının mizahı olmaz”

 

Leman dergisinin toplumda infiale neden olan karikatürü ile ilgili sert ifadeler kullanan Kılıç, “İnançlarımıza ve Peygamber Efendimize yönelik Fransız Charlie Hebdo ahlaksızlığını Anadolu’ya taşıyan Leman Dergisi saldırısını kınıyor ve lanetliyoruz. İnançlara saldırının mizahı olmaz. Peygamberimize saldırının izahı olmaz. Kutsalların aşağılanması hiciv olarak yorumlanamaz. Peygamberimizi karikatürize etmenin aşağılık saldırganlığına karşı tepkisiz kalınamaz. Yaşanan, apaçık bir nefret suçudur. İslamofobik bir provokasyondur. Bu provokasyon büyük ihtimalle arkası gelecek zincirin ilk halkalarından biridir. Bu ve benzer provokasyonlar karşısında duyarsız kalmayacağız. Bu din, devlet, vatan, millet kaçaklarını gittikleri yere kadar kovalayacağız. Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkışan bu alçakları kınıyor ve lanetliyoruz. Bu saldırganlığın hukuk süreçlerini sonuna kadar takip edeceğimizi ilan ediyoruz. Bununla birlikte, toplumun kutsallarına yönelik saldırganlığın yaptırımsız kalmamasına yönelik yasal düzenleme çalışmalarının da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde takipçisi olacağız.” dedi.

“Yangınların arkasında yurt içindeki terör ve ihanet adakları mı vardır?”

 

Orman yangınları ile ilgili de konuşan Kılıç, şunları söyledi:

“Ciğerlerimizi yakan bir diğer mesele orman yangınları. Haziran ayında ülke genelinde yaşanan orman yangınlarının sayısı 1500’ü aştı. Ormancılarımız, itfaiyecilerimiz canlarını siper ederek çalışıyor. Her birine ayrı ayrı şükranlarımızı sunuyoruz. Fakat bu kadar yangını anlamakta da zorlanıyoruz. Ormanlarımız yanıyor mu? Yoksa yakılıyor mu? Kaygılarımız var. Eğer ormanlarımızın yakılmasına yönelik sabotaj girişimleri varsa, en ağır yaptırımlar uygulanmalı, cezalar yetersizse ağırlaştırılmalıdır. Yangınların arkasında yurt içindeki terör ve ihanet adakları mı vardır? Yoksa ormansız, hayvansız dünya hayali kuran küreselcilerin kundaklamaları mıdır? En uçuk senaryoyu bile dikkate almalı, yangın fırtınasının artabileceği ihtimaline karşı da hazırlıklı olmalıyız.”

 

“Her türlü hak arayışında kamu işçilerimizin yanındayız”

 

Bir türlü çözülemeyen kamu işçileri meselesine de değinen Kılıç, “Bu yangınların söndürülmesi için cansiperane çalışan kamu işçilerine dikkat çekiyoruz. Depremlerde, sellerde, yangınlarda, karayollarında, savunma sanayiinde, enerjide, tarım ve ormanda çalışan yaklaşık 625 bin kamu işçimiz var. Her alında canıyla başıyla çalışan kamu işçilerinin çerçeve protokolü hâlâ imzalanmış değil. Kamu işçilerinin talepleri açıktır, nettir: Kamu çerçeve protokolü imzalanmalıdır. Ücretlerden alınan vergilerde adalet sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret için eşel mobil sitemi uygulamaya alınmalıdır. Aile birleşmeleri için tayin hakkı tanınmalıdır. Maaşlara gerçek enflasyon ve refah payı artışı sağlanmalıdır. Yoksulluk sınırının altında kalan maaşların düzeltilmesi için planlanacak her türlü hak arayışında kamu işçilerimizin yanında olduğumuzu tüm kesimlere duyuruyoruz.” Dedi.

 

 

“Kademeli emeklilik düzenlemesi acilen getirilmelidir”

 

Kılıç’ın diğer açıklamaları şöyle;

“Ücretlerde adalet sağlanmalıdır. Çalışma sürelerinde adalet sağlanmalıdır. Emeklilikte adalet sağlanmalıdır. 2023 yılında yapılan EYT düzenlemesi maalesef, emeklilik sistemini adaletsiz ve eşitsiz bir hale getirmiştir. 9.9.1999 öncesi sigorta girişi yapılanlar 43 yaşında emeklilik hakkı kazandığı halde, bu tarihten sonra sigorta girişi yapışanlar 60 yaşını beklemek zorundadır. 1 güne kadınlarda ve erkeklerde, 17-20 yıl geç emeklilik adaletsizliktir. Kademeli emeklilik düzenlemesi acilen getirilmelidir. Aynı şekilde staj ve çıraklıkta geçen süreler, devletin verdiği güvencelere rağmen emeklilik hesabına dahil edilmemiştir. Staj ve çıraklık sürelerinin yok sayılması adaletsizliktir. Hak gaspıdır. Staj ve çoraklık mağdurları için emeklilik süreleri yeniden düzenlenmeli, hak kayıpları ve mağduriyetler giderilmelidir. Bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız var. Çalışanlara bakmayan, baksa da görmeyen Çalışma Bakanı. Kibar mı, kibar. Nazik mi, nazik. Ama, bize kibarlığı değil kararlılığı lazım. Sayın Bakan, çalışanlara bakın. Çalışanlardan kaçmayın. Hak kayıplarını karşılayın.”

 

“Vatandaş geçinemiyor: Temmuzda ara zammı unutmayın”

 

“Bugün 1 Temmuz. Asgari ücret ve emekli maaşları yılın ilk yarısında buz gibi erimiş durumda. Asgari ücret açlık sınırının altında. Yoksulluk sınırı, 4 asgari ücret tutarında. Hükümet asgari ücrete ve emekliye ara zam vermeme kararında. Vatandaş geçinemiyor. Feryat ediyor. Kimin umurunda? Biz de feryat ediyoruz. Tekrar sesleniyoruz: Temmuz’da ara zammı unutmayın, dar gelirlileri daha fazla açlığa mahkum bırakmayın.”

 

“ABD dün olduğu gibi bugün de İsrail’in suçlarını örtbas edecek”

 

“NATO Zirvesi Lahey’de toplandı ve dağıldı. Türkiye için değişen tek şey, NATO savunma harcamalarının artmış olması. Dünya barışı için, bölge barışı için, Gazze’de akan kanın durması için değişen hiçbir şey yok. Trump, Zirve’den önce, İsrail’in güvenliği için İran’ı bombaladı. Zirvede, Siyonizm’in emriyle yaptıklarını övünerek anlattı. Zirvenin sonrasında ise, yolsuzluktan yargılanan soykırım suçlusu Netanyahu için af istedi. ABD, dün olduğu gibi bugün de İsrail’in suçlarını örtbas edecek. Maliyetini, Türkiye’nin de aralarında olduğu NATO üyesi ülkeler üstlenecek.”

 

CHP kurultayı davası: Siyasette rekabetin adresi mahkemeler değil TBMM kürsüsüdür!

 

Açıklamaların sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıç, CHP’nin kurultay davasının ertelenmesine ilişkin gelen soruya, “Siyasi liderleri, siyasi partileri, hatta rakip adayları yargı yoluyla ekarte etmeyi doğru bulmuyoruz. Siyasi partilerin, rakiplerin, adayların; yaşaması ve siyasete devam etmesi lazımdır. Siyasi partiler arasındaki rekabetin anayasayı hukuk çerçevesinde sürmesi lazım. Siyasete rekabetin adresi mahkemeler değil TBMM kürsüsü ya da diğer sivil ve siyasi kürsülerdir. Dolayısıyla CHP üzerinde kayyum ya da kurultay belirsizliğinin adeta büyük Demokles’in kılıcı gibi tepelerinde sallanmasını hakkaniyetli bir tavır olarak değerlendirmiyoruz” yanıtını verdi.


“Adliye tarafsızlığını korumalıdır, yargı bağımsız kalmalıdır, etki altında davranmamalıdır”

 

Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik bu sabah gerçekleşen operasyona ilişkin ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan sabah operasyonu ya da şafak operasyonun İzmir olduğu gibi Manisa ayağa da var. Hemen şunu ifade etmeliyim; suç işlemek bir özgürlük değil. Suç işlenebilir ama bu bir özgürlük değildir. Eğer belediyelerde kanuna aykırılık yapılmışsa, ihaleleri fesat karıştırılmışsa, belediye başkanları yardımcıları ya da meclis üyeleri ihale süreçlerini kötüye kullanmışsa, halkın aleyhinde birtakım uygulamalar olmuşsa; devlet, hukuk devletidir soruşturmayı açar, yargılamayı yapar, adaleti sağlar. Bu ikisi birbirinden ayrı konudur. Belediyelerde ihaleye fesat karıştırılmamış olmasını temenni ederim ama bir operasyon yapılıyorsa da sonuna kadar gidilmesi lazımdır. Burada yalnız adli makamlara da şu çağrıyı yapıyoruz: Adliye tarafsızlığını korumalıdır, yargı bağımsız kalmalıdır, etki altında davranmamalıdır. Gerekse İstanbul Belediyesi gerekse İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili operasyonlar ve yargılamalar tamamen adalet ve hukuk sürecinde sonuca ulaşmalıdır, taraflı davranmamalıdır. Belediyelere yönelik sorgular da operasyonlarda da parti ayrımı yapılmamalıdır. Bir belediye başkanı suç işlemişse, ihaleye fesat karıştırmışsa, yanlış işler içinde olmuşsa hangi partili olduğuna bakılmaksızın harekete geçilmelidir. Bu da hükümetten, Adalet Bakanından da aynı şekilde beklentimizdir” değerlendirmesinde bulundu.

“Terörsüz Türkiye sürecini destekliyor, PKK ile müzakere edilmesini desteklemiyoruz”

 

‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin de açıklamada bulunan Kılıç, “Terörsüz Türkiye sürecini destekliyoruz. PKK ile müzakere edilmesini desteklemiyoruz. Terörle müzakere edilmez, terörle mücadele edilir. PKK aylar önce bir silah bırakma açıklaması yaptığı halde henüz herhangi bir yerde silahların devleti ya da devlet yetkililerine teslim edildiğini görmedik. Muhatap bir terör örgütü olduğu için silahlar eksiksiz bir şekilde teslim edilmedikçe silah bırakacaklarına inanmıyoruz. Şartsız dediler, pazarlık yok dediler ama ilk silah bırakma açıklamasından sonra hemen umut hakkından söz ettiler, dağ kadrolardan af istediler, hatta şehirlerimizde rahatça bilmelerini beklediler. Terör suçlarından cezaevlerinde infaz rejiminde değişiklik yoluyla tahliye beklentilerini dile getirdiler. Terör örgütü silah mı bırakacak teröristler topyekün affa mı uğrayacak? Biz buna razı değiliz” diye konuştu.

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.