Yeniden Refah Partisi Manisa Şehzadeler İlçe Başkanı İbrahim Şahin, 2025 yılı için açıklanan asgari ücrete sert tepki gösterdi. Şahin, belirlenen rakamın milyonlarca çalışan için bir iyileştirme değil, “asgari zulüm” anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye’de geçim sıkıntısının artık istisna olmaktan çıktığını belirten Şahin, mutfaktaki yangının her geçen gün büyüdüğünü ifade etti. Asgari ücretin yalnızca bir rakam değil, çalışanların hayat standardını belirleyen temel unsur olduğunu vurgulayan Şahin, açıklanan ücretin beklentilerin çok altında kaldığını dile getirdi.
Türk-İş verilerine dikkat çeken Şahin, açlık sınırının 30 bin 143 TL, yoksulluk sınırının ise 98 bin 188 TL seviyesine ulaştığını hatırlattı. Aralık 2025 için kira artış oranının yüzde 35,91 olarak açıklandığını, maktu damga vergilerinde ise yaklaşık yüzde 50 artış yapıldığını anımsatan Şahin, asgari ücrete yapılan yüzde 27’lik zamla ücretin 28 bin 75 TL’ye çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
“Bu tablo, enflasyonla mücadele adı altında çalışan kesimin daha da fakirleştirildiğini göstermektedir” diyen Şahin, asgari ücret artışlarının enflasyonun sebebi olmadığını savundu. Enflasyonu besleyen asıl unsurun kontrolsüz girdi maliyetleri olduğunu belirten Şahin, gerçek bir enflasyonla mücadelenin kamuda tasarrufla başlaması gerektiğini ifade etti.
Şahin, özellikle tarım ve üretim politikalarına dikkat çekerek, çiftçilere verilen mazot, gübre ve tohum desteklerinin artırılması gerektiğini söyledi. Üretim maliyetleri düşürülmeden piyasada ucuzluğun sağlanamayacağını belirten Şahin, dışa bağımlılığı azaltan ve yerli üretimi önceleyen bir ekonomi anlayışının artık zorunluluk hâline geldiğini vurguladı.
Asgari ücretli ailelerin en büyük gider kaleminin kira olduğuna dikkat çeken Şahin, TÜİK’in enflasyon sepetinde kira bedelinin 5 bin 844 TL olarak gösterilmesini eleştirdi. Bu rakamın Türkiye’deki gerçek yaşam koşullarıyla örtüşmediğini ifade eden Şahin, “Böyle bir kira varsa bizim mi haberimiz yok?” diyerek TÜİK’in verilerinin şeffaf ve gerçekçi olması gerektiğini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da çağrıda bulunan Şahin, en azından açıklanan enflasyon oranı kadar asgari ücret artışı yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Aksi hâlde her düzenlemenin yoksulluğu kalıcı hâle getirdiğini savundu.
Öte yandan işveren üzerindeki yükün de doğru politikalarla azaltılması gerektiğini ifade eden Şahin, devletin istihdam desteklerini artırması ve SGK işveren primlerini düşürmesi gerektiğini dile getirdi. Bu adımların hem işvereni rahatlatacağını hem de işsizliği azaltacağını söyledi.
Açıklamasının sonunda adaletli bir ücret politikasının yalnızca çalışanı değil, ekonominin tüm kesimlerini rahatlatacağını vurgulayan Şahin, “Gerçekçi veriler ve halktan yana cesur kararlar alınmadıkça, sorunlar rakamlarla değil hayatlarla ölçülmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.