Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Bir taraftan maddi sıkıntılar, ekonomik sıkıntılar; diğer taraftan da sosyal çürüme ve manevi sıkıntılarla karşı karşıyayız. Bunların hepsinin sebebi ne? İktidarın borç-faiz-zam-vergi ekonomisi. Kaynak var, imkan var ama millete aktarılacağı yerde canavarlara aktarılıyor. Canavarlar kim? Kamudaki israf, imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımı ve aynı zamanda faiz canavarı. Paralar bu canavarlara gittiği için millete kalmıyor” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Tekirdağ 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada ekonomik kriz, işsizlik, çocuk işçiliği üzerinden iktidara eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin güncel durumuna dikkat çeken Erbakan, güncel verileri paylaşarak vatandaşın yoksulluğuna dikkat çekti.
“Parayı Faiz Canavarına Harcıyorsunuz!”
Ekonomik krizin sebebinin hükümetin Borç-faiz-zam anlayışının olduğunu kaydeden Erbakan, iktidarın ilk 3 ayda faize 464 milyar harcadığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bir taraftan maddi sıkıntılar, ekonomik sıkıntılar; diğer taraftan da sosyal çürüme ve manevi sıkıntılarla karşı karşıyayız. Bunların hepsinin sebebi ne? Borç-faiz-zam-vergi ekonomisi. Kaynak var, imkan var ama millete aktarılacağı yerde canavarlara aktarılıyor. Canavarlar kim? Kamudaki israf, imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımı ve aynı zamanda faiz canavarı. Paralar bu canavarlara gittiği için millete kalmıyor. 2025’in ilk üç ayında faize devletin verdiği para 464 milyar lira. Çiftçiye ayrılan destek sadece 43 milyar TL. Üç ayda faize verilen paranın 11’de 1’i kadar parayı çiftçiye, köylüye veriyorlar. İşte bu borç-faiz ekonomisi yüzünden asgari ücretli, emekli, çiftçi bu halde. Bu sene faize verecekleri 1,95 trilyon lirayı faize vermek yerine asgari ücretliye verse 10 milyon asgari ücretliye bir sene boyunca her ay fazladan 16 bin lira para verebilir. Yani işverene hiçbir yük bindirmeden asgari ücreti 17 bin liradan alıp 33 bine çıkarmaları mümkün. Aynı şekilde bu faiz parasını faiz yerine emekliye verse emeklinin maaşını 30 bin lira seviyesine getirebilir.”
“Millet artık değişim istiyor”
Türkiye’de halkın mevcut iktidardan memnuniyetsiz olduğunu dile getiren Erbakan, “milletin değişim talebinin Yeniden Refah Partisi çatısında birleştiğini” ifade ederek şöyle devam etti:
“Milletimiz üç tane önemli karar vermiş durumdadır. Birincisi; mevcut durumdan rahatsız olduklarına dair karar. İkincisi; artık millet bir değişim istiyor. Milletimiz adaletsizlikten, rantiyecilerden bıkmış ve usanmış. Milletimiz Erbakan hocamızın hizmetlerini hatırlıyor ve değişim yapıldığı zaman yerine Milli Görüş gelmesi lazım diyor. Üçüncü karar ise; milletimiz Milli Görüş’ün gelmesi için Yeniden Refah Partisi’ne koşmaları gerektiğini biliyor.”
“6 Milyon Çocuk Yoksul”
Ülkedeki çocuk yoksulluğuna değinen Erbakan şunları söyledi:
“OECD Raporuna göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksul. Daha geçtiğimiz gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. 6 milyon çocuk yoksulluk çekiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca yardım yapılan çocuk sayısı ise toplamda 5.4 milyona çıktı. OECD verilerine göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksul. Türkiye’de yapılan bazı araştırmalara göre 7 milyon çocuk yoksul.
Yine Türkiye’de yapılan araştırmalara göre, Türkiye’deki üç çocuktan ikisi makarna ve ekmek ağırlıklı olarak beslenmek zorunda kalıyor. Makarna ve ekmek ağırlıklı beslendiği için zihinsel gelişimi, bilişsel gelişimi maalesef akamete uğruyor.
Yine Türkiye’de yapılan araştırmalar, çocuklarımızın üçte birinin meyve ve sebzeye ulaşamadığını ortaya koyuyor. Neden? Çünkü ekonomik sıkıntılardan dolayı. Eskiden bu ülkede kıyma pahalıydı, et pahalıydı. Bugün artık meyve ve sebze de pahalı hâle geldi.”
“Her 4 Çocuktan 1’i Çalışıyor”
Erbakan, TÜİK’in 2024 verilerine atıfta bulunarak Türkiye’de çocuk işçiliğinin Avrupa ülkelerine göre vahim bir düzeyde olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“TÜİK’in 2024 verilerine göre, 15-17 yaş grubunda iş gücüne katılma oranı son 4 yılda yüzde 16,2’den yüzde 24,9’a yükselmiş. Avrupa’da, Almanya’da çocuk işçilik oranı yüzde 1’in altında, Japonya’da ise neredeyse sıfır. Bizde ise her 4 çocuktan biri çalışıyor. Ekonomik sıkıntılardan dolayı. Aile bütçesine katkı sağlayabilmek için. Oyun oynayacağı yerde, okullarında geleceklerini şekillendirecekleri yerde, aile bütçesine katkı sağlamak için çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar.” dedi.
“Sayın Cumhurbaşkanı gençlerimiz evlenmiyor değil evlenemiyor”
Gençlerin ekonomik kriz nedeniyle evlenemediklerini söyleyen Erbakan, nüfus tehlikesine de dikkat çekerek şu şekilde konuştu:
“Gençlerimiz geçinemiyor. Aile Yılı ilan edildi ama gençlerimiz evlenemiyor. Büyükşehirlerde evlenme maliye 1 milyon liraya dayanmış. Gençlerimiz diplomalı ama işsiz. Sayın Erdoğan, ‘Nüfus azalması beka sorunu’ diyor, ama asıl beka sorunu iktidarın ekonomi politikaları. Gençlerimiz işsiz, geçinemiyor. Cumhurbaşkanı yakınıyor. ‘Gençler evlenmiyor’ diyor. Evlenmiyor değil, evlenemiyor gençler Sayın Cumhurbaşkanı, evlenemiyor. 1 aylık ev kirası 1 asgari ücreti aştı. 1 gram altın 4000 lirayı aştı. Ev eşyası ateş pahası. Adına evlilik desteği dediğiniz, onu da herkese vermediğiniz 150 bin lirayla iki bilezik alınamıyor. Evet gençler evlenmiyor, evlenemiyor. Çünkü gençler işsiz, gençler umutsuz, gençler hedefsiz…”
“4,5 Milyon Ev Genci Var!”
Genç işsizliği ve eğitim dışı nüfusla ilgili çarpıcı veriler paylaşan Erbakan, “Türkiye’de 3 gençten 1’i ne eğitimde ne işte. Nüfus yaşlanıyor evet. Ama, eldeki gençlerimizin durumu da bu. Ne eğitimde ne işte! Bir başka deyişle 4,5 milyon ev genci var Türkiye’de! Bu gençler sistemden uzaklaşmış, çalışmaktan umudunu kesmiş. Herhangi bir torpil olmadan diplomalarının bir işe yaramayacağını düşünüyorlar. Bu gençleri evden çıkaracak ya da istihdama katacak bir projeleri var mı? Hayır yok!” ifadelerini kullandı.
“İktidar olduğumuz zaman o kılıçlarla, o baltalarla o haksız kaynak aktarımı hortumlarını keseceğiz ve kopartacağız”
Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Peki biz ne yapacağız? Kamuda israfı önleyeceğiz, birinci yapılacak olan budur. Makam uçakları, makam araçları, protokol masrafları, yurtdışı seyahatleri, saraylar, 5 maaşlı bürokratlar… Lüks ve şatafat almış başını gitmiş! Bunlara tasarruf deyince memurun yemeğinden, lojmanından tasarruf ediyor, okulların temizliğinden tasarruf ediyor, belediyelerin hizmetlerin tasarruf ediyor. Milletin yemesinden içmesinden, millete yapılan hizmetten, çocukların okuluna yapılan temizlikten tasarruf yapacağına makam araçlarından, uçaklarından, protokol masraflarından tasarruf yapılacak.
Bir diğer yapacağımız şey ise imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımının engellenmesi. Bakın 485 milyar liralık cevher olan madeni 3,5 milyar liraya ihale ediyor. Aradaki 480 milyar milletin parası! Bu ihale ettiği firmaya bir de “Sen zahmet edip ayrıca vergi de ödeme” diyor. 5 tane holdinge 10 senede 128 kez vergi muafiyeti çıkartılıyor. Bu 5 holding, dünyada en fazla kamu ihalesi alan holding. Çin’in holdingleri bile bunların önüne geçemiyor. Ve ayrıca dünyada en fazla vergi muafiyetine muhatap olan holding bunlar. İsmi lazım değil çok meşhur bir holdingin bir kalemde 1 milyar dolar vergi borcunu Resmi Gazete’de yayınlayıp sildiler. Bizim MKYK üyemiz, kıymetli sanatçımız Davut Güloğlu Bey ne diyor?
“Sayın Genel Başkanım, size her programda bir kılıç hediye ediyorlar. Ben de size balta hediye edeceğim.”
Niye balta hediye edeceksin, dedik?
“Çünkü,” dedi, “iktidara gelince bu rantiyenin hortumlarını kesmeniz, kopartmanız içindir.”
Şimdi inşallah iktidar olduğumuz zaman o kılıçlarla, o baltalarla o haksız kaynak aktarımı hortumlarını keseceğiz ve kopartacağız.”